bulunuyordu. San Francisco’ya gitmek için, o da Pilgrim’e
binmiflti. Bayan Weldon, otuz yafllar›nda, gözü pek bir kad›n-
d›. Onun d›fl›nda herhangi bir kad›n, bu uzun ve tehlikeli yol-
culu¤u göze alamazd›. Yan›nda akrabas› Bay Benedict (Be-
nedit) vard›. Elli yafllar›nda, uzun boylu, zay›f, koca kafal› bir
adamd›. Fen bilimlerine merakl›yd›. Yeni Zelânda’ya de¤iflik
böcek türleri toplamak için gelmiflti.
Pilgrim biraz sonra hareket edecekti. Bayan Weldon, Bay
Benedict, o¤lu Jack (Cek) ve zenci kad›n Nan (Nen), 22
Ocakta gemiye bindiler.
Kaptan Hull, Bayan Weldon’› sayg›yla selâmlad›:
– Pilgrim’e kendi iste¤inizle biniyorsunuz, dedi. Bu yüzden
hiçbir sorumluluk kabullenemem... Bunu bir kez daha an›m-
satmak zorunday›m... Çünkü bu yolculu¤a, kocan›z›n haberi
olmadan ç›k›yorsunuz...
Bayan Weldon:
– Evet, dedi. Bu yolculu¤a kocam›n izni olmadan ç›k›yo-
rum; ama bunu ikide bir neden an›msat›yorsunuz bana?
– Nedenini söyleyeyim efendim. Pilgrim küçük bir gemi...
Rahat bir yolculuk olmayacak bu!...
Bayan Weldon kesin bir tav›rla:
– Uyar›n›za teflekkür ederim Bay Hull, dedi. Bir an önce
yola ç›ksak fena olmayacak!...
Kaptan ses ç›karmad›. Gemi, demir ald› ve yelkenlerini
açarak yola koyuldu.
Üç gün sonra, sert rüzgârlar esmeye bafllad›. Bu nedenle
6