sim.
3.
Dövülerek yap›lan:
dövme don-
durma.
4.
ön a.
(metal için) K›zg›n du-
rumdayken dövülerek biçim verilmifl:
dövme bak›rdan tepsi.
dövmek
(-i)
1.
Can›n› ac›tmak amac›yla
vurmak.
2.
(çamafl›r, hal› vb. için) Te-
mizlemek amac›yla üzerine sopa, tokaç
vb. fleylerle vurmak:
hal›y› dövmek.
3.
Toz ya da küçük parçalar durumuna ge-
tirmek için ezmek:
cevizi dövmek.
4.
Ateflte yumuflat›lm›fl madene vurarak
biçim vermek:
demiri dövmek.
5.
Ǜrp-
mak:
yumurtan›n ak›n› dövmek.
6.
Topa
tutmak:
Gemi, gün boyunca kenti döv-
dü.
dövünmek
(nsz.)
1.
Afl›r› üzüntü ve mut-
suzluk duyarak ç›rp›nmak:
Ac› içinde
dövünüyordu.
2.
mec.
Çok üzülmek,
piflmanl›k duymak:
Onu göremedi¤ine
çok dövünmüfltü.
dövüfl
a.
1.
Dövmek eylemi ya da biçimi.
2.
Karfl›l›kl› tokat, yumruk, tekme atarak
yap›lan kavga.
dövüflken
ön a.
Dövüflmeyi seven ya da iyi
dövüflen.
dövüflmek
(nsz., -le)
1.
Karfl›l›kl› birbirine
vurmak.
2.
Çat›flmak, savaflmak.
dragon
a. Fr.
Ejderha.
drahmi
a. Yun.
Yunan para birimi.
draje
a. Fr.
1.
Etkili maddesi bir fleker taba-
kas›yla kaplanarak yap›lan ilaç.
2.
Üzeri
çikolata ya da renkli fleker tabakas›yla
kaplanarak yap›lan flekerleme.
dram
a. Fr.
1.
tiy.
Sahnelenmek üzere yaz›l-
m›fl oyun.
2.
Ac›kl›, üzüntülü ve güldü-
rücü yönleri olan sahne oyunu türü.
3.
mec.
Ac›kl› olay:
Yaflad›¤› dram, onu bu
duruma soktu.
drama
a. Fr.
Tiyatro niteli¤i tafl›yan radyo
ya da televizyon yay›n›.
dramatik
ön a. Fr.
1.
Dramla ilgili, drama
özgü.
2.
mec.
Duygular› kamç›layan, ac›
veren, coflku uyand›ran:
Dramatik bir
yaflam öyküsü vard›.
3.
mec.
Kötü so-
nuçlanan, ac›kl›:
Film, dramatik bir bi-
çimde bitti.
dramatize etmek
(-i)
1.
Bir eseri oyunlafl-
t›rmak.
2.
mec.
Bir olay› oldu¤undan
daha ac›kl›, abart›l› biçimde ortaya koy-
mak.
dramaturg
a. Fr. tiy.
Dram yazar›.
drenaj
a. Fr.
Akaçlama.
dripling
a. ‹ng. sp.
Futbol, basketbol gibi
oyunlarda, kurallara uygun olarak kont-
rollü, sürekli ve h›zl› bir biçimde top ta-
fl›ma, sürme.
dua
a. (dua:) Ar.
1.
Tanr›’ya yakarma, yaka-
r›fl.
2.
‹badet ve yakar›fl s›ras›nda oku-
nan dinî metin.
duba
a. (du’ba)
1.
Yük tafl›mak ya da köp-
rü yapmak için kullan›lan alt› düz deniz
arac›.
2.
Suyun üstünde yüzen, içi bofl
ve her yan› kapal› bir tür büyük flaman-
d›ra.
dubara
a. (duba:’ra:) Far.
Tavla oyununda
her iki zar›n da ikili gelmesi.
dublaj
a. Fr.
1.
sin.
Çekilmifl bir filmi son-
radan sözlendirme.
2.
Bir filmin konufl-
malar›n›n baflka bir dile çevrilme ifli.
duble (I)
a. Fr.
Belirli bir miktar›n ya da bü-
yüklü¤ün iki kat›:
bir duble rak›.
duble (II)
a. Fr.
1.
Giysiyi dikmeden önce,
biçilmifl parçalar›n her birine tutturulan
ve kumaflla birlikte dikilen astar.
2.
Ya-
ka, kol a¤z› ya da pantolon paçalar›n›n
ters çevrilmifl iç k›sm›.
dubleks
a. Fr.
‹ki katl› (daire, ev).
dublör
a. Fr.
Baz› durumlarda as›l oyuncu-
nun yerini alan yedek oyuncu.
dudak, -¤›
a.
1.
A¤›z aç›kl›¤›n› çevreleyen
etli k›s›mlardan her biri.
2.
mec.
A¤›z.
dul
ön a.
ve
a.
Efli ölmüfl ya da eflinden bo-
flanm›fl (kifli).
duman
a.
1.
Bir maddeden yanma sonucu
ç›kan, tafl›d›¤› kat› ve s›v› zerrelerle say-
daml›¤›n› yitirmifl gaz:
sigara duman›.
2.
Sisin ya da tozlar›n havada olufltur-
du¤u bulan›kl›k:
Her yer toz duman ol-
du.
3.
argo
Kötü, berbat:
‹fller böyle gi-
derse hâlimiz duman.
4.
argo
Esrar.
dövmek
duman
224
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 224