D‹LENC‹ VE KRAL
Ö¤leden sonra saat üçtü. Tua’yla Asti pencerede otur-
mufl, büyük avluya bak›yorlard›. Oradaysa Kral Janis, gölge-
de oturuyor ve halk›na adalet da¤›t›yordu. ‹ki kad›n kayg›l›y-
d›lar, çünkü verilen süre hemen hemen bitmiflti. Tua dedi ki:
– Bu akflam Janis gelecek. Bu pencereye nas›l bakt›¤›n›
görüyor musun? Kefer’den ses seda yok. Amen de yakar›fl-
lar›m›za karfl›l›k vermiyor. Ey Asti, sen bari, ne yapaca¤›m›
söyle bana!...
– Tanr›lara güven, dedi Asti.
– Onlara güveniyorum; fakat baflka bir fleyden söz ede-
lim. Biz ayr›lal› beri Memfis’te ne oldu¤unu merak ediyorum.
Benim Ka’n›n, efli olarak Abi’nin yan›nda oturdu¤unu san›yor
musun? E¤er öyleyse, onun için üzülürüm. Benim için, Ja-
nis’in iflini görecek baflka bir Ka daha olmas›n› ve biz kaçar-
ken onu oyalamas›n› isterdim. Janis’in yarg›lamalar yapt›¤›n›
ya da daha çok dan›flmanlar›n kararlar verdi¤ini görüyorum;
çünkü durmadan onun kula¤›na f›s›ld›yorlar. fiimdi buraya
138