ing turk soz - page 195

çaba
effort
çabalamak
to struggle, to
strive
çabucak
quickly
çabuk
quick, fast, swift, spe-
edy
çadır
tent
çadır kurmak
to put up a tent
çağ
age, period, era, time
çağdaş
contemporary, mo-
dern
çağ dışı
outdated, old-fashio-
ned
çağırmak
to call/ to invite
çağlayan
waterfall, cascade
çağrı
call, invitation
çakal
jackal
çakı
pocket knife
çakıl
pebble, gravel
çakmak
to drive in a nail, to
hammer
çakmak
lighter
çalar saat
alarm clock
çalgı
musical instrument
çalgıcı
musician
çalı
bush, shrub
çalılık
brush wood
çalışkan
hard-working
çalışma
work, study
Çalışma Bakanlığı
Ministry of
Labour
çalışmak
to work / to study /
to try, to strive
çalıştırmak
to operate, to em-
ploy, to run
çalkalamak
to shake
çalmak
to steal / to play (a
musical instrument) / to ring
çam
pine
çamaşır
underwear / laundry
çamaşır makinesi
washing
machine
çamaşır yıkamak
to do the
laundry
çamaşırhane
laundry
çam fıstığı
pine nut
çamur
mud
çamurlu
muddy
çan
bell, gong
çanak
pot
çanta
bag, satchel, handbag,
briefcase, suitcase
çap
diameter
çapkın
womanizer, casanova
Ç
1...,185,186,187,188,189,190,191,192,193,194 196,197,198,199,200,201,202,203,204,205,...319
Powered by FlippingBook