durulamak
to rinse
durulmak
to become clear /to
settle down
duruluk
clearness, limpidity
durum
state, position, situati-
on, condition
duruş
position, pose
duş
shower
duş almak
to have a shower
dut
mulberry
duvak
bride’s veil
duvar
wall
duvar kâğıdı
wallpaper
duyarlı
sensible, sensitive
duygu
feeling, sentiment,
sense, sensation
duygulanmak
to be affected,
to be moved
duygulu
sensitive
duymak
to hear
duymaz
deaf
duyu
sense
duyuru
announcement, dec-
laration
düdük
whistle
düğme
button/electric switch
düğmelemek
to button up
düğüm
knot
düğün
wedding
dükkân
shop
dümen
rudder / trick
dün
yesterday, of yesterday
dünkü
yesterday’s
dünya
world, earth
dürbün
binoculars
dürtü
drive, motive
dürüst
honest, straightfor-
ward, frank
düş
dream
düşey
vertical
düş görmek
to have a dream
düşman
enemy
düşme
fall
düşmek
to fall, to drop
düşünce
thought, idea / anxi-
ety, worry
düşünceli
thoughtful / worri-
ed, preoccupied
düşüncesiz
thoughtless,
inconsiderat
düşünmek
to think of
düşünür
thinker
düşürmek
to drop
düşüş
fall
düz
flat, level, smooth, even
(arazi) level ground, on one
floor
düzelmek
to improve, to get
better
düzeltmek
to correct / to ma-
-209-
düzeltmek
