ha
(ünlem)
habbe
haber
haber ajans›
haber bülteni
haberci
habercilik,-¤i
haberdar
haberdar etmek
haberdar olmak
haber kipi
haberleflme
haberleflmek
haberli
haber merkezi
habersiz
habersizce
Habefl
Habeflistan
(Etiyopya)
habip
ha bire
habis
habitat
hac,-cc›
hacamat
hacamat etmek
hacamatlamak
hacamat yapmak
haccetmek
hacet
hacet kap›s›
hacet penceresi
hacet tepesi
hacet yeri
hac›
hac›a¤a
hac›a¤al›k,-¤›
Hac›bektafl
(ilçe)
Hac›bektafl tafl›
hac› f›flf›fl
Hac›lar
(ilçe)
hac›lar kufla¤›
(gök ku-
fla¤›)
hac›laryolu
(Samanyolu)
hac›l›k,-¤›
hac› olmak
hac› ya¤›
hac›yatmaz
hac›yolu
(Samanyolu)
hacim,-cmi
hacimli
hacimlice
hacimsiz
Hacivat
haciz,-czi
hacizli
haczetmek
haç
haçlamak
haçl›
Haçl›lar
haçvari
had,-ddi
hadde
haddeci
haddehane
haddelemek
haddizat›nda
hademe
hademelik,-¤i
had›m
(k›s›rlaflt›r›lm›fl
erkek)
Had›m
(ilçe)
had›m a¤as›
had›m etmek
had›mlaflt›rmak
had›ml›k,-¤›
hadi
hadi bakal›m
hadi can›m
hadi hadi
hadis
(Peygamber sö-
zü)
hadise
hadiseli
hadisene
hadisesiz
hadisiflerif
hadsiz hesaps›z
haf
hafakan
haf›z
haf›za
haf›za kayb›
haf›zal›
haf›zali
(üzüm)
haf›zas›z
haf›zlamak
haf›zl›k,-¤›
hafif
hafifçe
hafif hafif
hafif hapis cezas›
hafiflemek
hafifleflmek
hafiflefltirmek
hafifletici
hafifletmek
hafifleyifl
hafiflik,-¤i
H
10-Yaz›m K›lavuzu/204-224 21/07/2010 20:47 Page 208
