O günden sonra, bütün Birleflik Devletler’de bir Ay tutku-
su bafllam›fl; konu, en küçük yerleflimlerde bile bir merak
uyand›rm›flt›.
Bilimsel dernekler ve bilim dergileri de, konuyu kendi aç›-
lar›ndan ele ald›lar. Konu, gözlem evinin mektubu da ele al›-
narak, enine boyuna bilimsel yönden tart›fl›ld›. Böylelikle, en
cahil Amerikal› bile Ay konusunda, köyünün hemen yak›n›n-
dan geçen ›rmaktan daha çok bilgi sahibi oldu.
Halk flimdi biliyordu ki, Ay’›n yeryüzüne dönük yüzü, on
dört ay ›fl›¤›na eflit bir ›fl›kla ayd›nlan›r.
Baz› kifliler de, bunu bir odada yap›lan lâmba deneyiyle
aç›kl›yorlar; bu konuda herkesin bilgi sahibi olmas›n› sa¤l›-
yorlard›.
K›sa süre içinde, bütün ülke Ay konusunda, neredeyse
gözlem evi müdürü kadar bilgi sahibi oldu. Herkes Ay’›n Dün-
ya çevresindeki dönüflünü çok merak ediyordu. Bilimsel der-
giler, bu konuda halk› ayd›nlat›yordu. Bir gün geliyor Ay, Gü-
nefl ve Dünya aras›na girince çeflitli görünümler veriyordu.
Bilginlere göre, bu de¤iflik görünümlerden flöyle bir sonuç
ç›k›yordu: Ay ya da Dünya ortadayken Ay tutulmas› oluyordu.
Ay, Günefl’le Dünya aras›na girerse, Günefl tutulmas› olabili-
yordu.
Ay’›n en iyi görüldü¤ü yerse, ekvatorla yirmi sekizinci pa-
raleller aras›ndaki bölgeydi.
Merminin yer çekiminden kurtulabilmesi için, Ay’a dikey
olan bir noktadan at›lmas› gerekiyordu. ‹flte bu nedenle, mer-
105