yaraland›.
Kuyuya en yak›n yerde bulunan Maston, alevlerin görün-
mesiyle birlikte ayaklar›n›n yerden kesildi¤ini duyumsad›. An-
s›z›n bir gülle gibi havaya uçtu.
Yüz binlerce insan, ayn› anda parlak ›fl›kla gözleri kamafl-
t›¤›ndan, bir an için kör olduklar›n› sand›lar. Ard›ndan duyulan
büyük gürültünün etkisiyle, havalanarak yere yuvarland›lar.
Ç›¤l›klar, feryatlar, ba¤›rmalar, inlemelerle ortal›k bir anda
ana baba gününe döndü.
Herkesin dili tutulmufl gibiydi. Kimse ne yapaca¤›n›, ne
yapmak gerekti¤ini bilemiyordu. Anlams›z bak›fllarla çevrele-
rine bak›n›yor; yere düflerken ald›klar› yara bere nedeniyle
a¤r›larla k›vran›yorlard›.
Oluflan güçlü hava ak›m›, yak›n çevrede ne kadar baraka,
kulübe, çad›r gibi hafif yap› varsa, hepsini devirip yerle bir et-
ti. A¤açlar›n ço¤u yere yatt›. Baz›lar› köklerinden söküldü.
Demir yolunun üzerindeki vagonlar da, bu büyük hava bas›n-
c›n›n etkisiyle, raydan ç›k›p devrildi. Baz›lar› da, büyük ve
güçlü bir lokomotif taraf›ndan çekiliyormuflcas›na, anîden ha-
reket ederek birbirinin üstüne y›¤›ld›.
Kentte de yüz kadar ev, birkaç kilise, yeni borsa yap›s› da
büyük zarar gördü. Temeli çürük evlerin duvarlar›nda derin
çatlaklar belirdi. Hemen hemen bütün evlerin camlar› k›r›ld›.
Sokaklar cam k›r›klar›yla doldu.
Sars›nt› limanda da etkisini göstermiflti.
Denizde öyle bir kabarma oldu ki, pek çok gemi, koskoca
181
