turkce sozluk - page 339

yor olmak:
Bu araba art›k iyi ifllemiyor.
2.
Verimli, elveriflli, yararl› duruma ge-
tirmek:
topra¤› ifllemek.
3.
Üzerine süs-
lemeler yapmak, nak›fllamak.
4.
Etkile-
mek:
So¤uk hava içime iflledi.
5.
(nsz.)
‹yi, verimli çal›fl›yor olmak, müflterisi
bol olmak:
Köfledeki f›r›n iyi iflliyor.
6.
Herhangi bir konuyu incelemek, gelifl-
tirmek:
Bugün kesirler konusunu iflle-
yece¤iz.
7.
(Tafl›t için) Gidip gelmek,
çal›flmak:
Vapurlar iflliyor mu?
8.
(kira,
faiz, ücret vb.) Artmak, sürmek:
Tuttu-
¤um eve iki ayd›r tafl›namad›k ama bu
arada kira iflliyor.
iflletme
a.
1.
‹flletmek eylemi.
2.
Tar›m, sa-
nayi, ticaret vb. alanlarda kâr elde et-
mek amac›yla sermaye yat›r›larak kuru-
lan kurum.
3.
Bir kuruluflu verimli du-
ruma getirip kazanç sa¤lama yöntemi.
4.
‹fl yeri.
iflletmeci
a.
Bir iflletmeyi yöneten kifli.
iflletmek
(-i, -e)
1.
‹fllemesini sa¤lamak,
çal›flt›rmak:
motoru iflletmek.
2.
Bir ye-
ri, bir fleyi kullanarak ya da çal›flt›rarak
yarar sa¤lamak:
lokanta iflletmek.
3.
tkz.
fiaka ve yalanlarla birini kand›rmak
ya da onunla e¤lenmek:
Bugün arka-
dafllar beni iyi ifllettiler.
ifllev
a.
Bir fleyin ya da kiflinin gördü¤ü ifl,
ifl görme yetisi, görev, fonksiyon.
ifllik, -¤i
a.
1.
Atölye.
2.
‹fl giysisi.
ifl merkezi
a.
‹fl yerlerinin yo¤un olarak
topland›¤› bölge.
iflporta
a. (iflpo’rta) ‹t.
Seyyar sat›c›lar›n
mallar›n› koymak, sergilemek için kul-
land›klar› tezgâh ya da el arabas›.
ifl sözleflmesi
a.
‹flçinin fikir ya da beden
gücüyle bir emek sunmas› karfl›l›¤›nda
ifl verenin ücret ödemesini öngören
sözleflme.
ifltah
a. Ar.
1.
Yemek yeme iste¤i:
Bugün-
lerde ifltah›m aç›ld›.
2.
mec.
‹stek, arzu:
Büyük bir ifltahla çal›fl›yordu.
iflte
be.
1.
Bir fley gösterilirken kullan›l›r:
‹flte flu çocuk.
2.
‹çinde bulunulan du-
ruma dikkat çekmek için kullan›l›r:
Ni-
çin gelmedin diye soruyorsun, bu yüz-
den iflte!
3.
Bir saptama, aç›klama be-
lirtir:
‹flte, “duyarl›l›k” sözcü¤üyle anlat-
mak istedi¤im buydu.
ifltefl çat›
a. dlb.
Eylemi birden çok öznenin
yapt›¤›n› gösteren çat›.
ifltefl eylem
a. dlb.
Eylemi birden çok öz-
nenin “karfl›l›kl›”, “ortaklafla”, “birlikte”,
yap›ld›¤›n› gösteren ve “-(i)fl” çat› ekiy-
le kurulan eylem:
buluflmak (bul-ufl-
mak), söyleflmek (söyle-fl-mek), karfl›-
laflmak (karfl›la-fl-mak).
ifltirak, -¤›
a. Ar.
1.
Ortakl›k, birlik, paydafl-
l›k.
2.
(bir iflte) Yer alma, kat›lma.
3.
(düflünce, duygu vb. için) Kat›lma, be-
nimseme.
ifltirak etmek 1)
ortak ol-
mak.
2)
kat›lmak:
Bu görüfle siz de iflti-
rak eder misiniz?
iflve
a. Ar.
Kad›nlar›n ilgi çekmek, etkile-
mek için tak›nd›¤› tav›r, eda, naz, cilve.
iflveren
a.
‹flçiyi ücret karfl›l›¤› çal›flt›ran
gerçek ya da tüzel kifli.
ifl yeri
a.
1.
Bir iflin yürütüldü¤ü yer.
2.
‹fl-
çinin çal›flt›¤› yer.
it
a.
1.
Köpek.
2.
mec.
De¤ersiz, terbiyesiz,
afla¤›l›k adam.
itaat, -ti
a. (ita:at) Ar.
Söz dinleme, buyru-
¤a uyma.
itaat etmek
söz dinlemek,
buyru¤a uymak.
italik, -¤i
ön a. Fr.
Üstten sa¤a do¤ru ha-
fifçe e¤ik olan (bas›m harfi).
‹talyan
öz. a.
ve
ön a.
1.
‹talya halk›ndan ya
da bu halk›n soyundan olan kifli.
2.
‹tal-
ya’yla ilgili, ‹talyanlara özgü:
‹talyan si-
nemas›.
‹talyanca
öz. a. (italya’nca)
Hint-Avrupa dil
grubundan, özellikle ‹talya’da konuflu-
lan dil.
ite kaka
be.
1.
(kaba biçimde) ‹terek:
Ada-
m› ite kaka d›flar› att›lar.
2.
mec.
Güç-
lükle:
‹flini ite kaka bitirdi.
iteklemek
(-i)
Bir kimseyi itip kakmak.
itelemek
(-i)
Bir fleyi ya da bir kimseyi yi-
nelenen hareketlerle itmek.
iflletme
itelemek
339
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 339
1...,329,330,331,332,333,334,335,336,337,338 340,341,342,343,344,345,346,347,348,349,...688
Powered by FlippingBook