Bat› Anadolu ve Yunanistan’da yayg›n
olarak yetiflen, k›fl›n yapraklar›n› döken
mefle türü.
palanga
a. (pala’nga) ‹t.
Bir halatla maka-
ralardan oluflan, a¤›r cisimleri kald›r-
maya yarayan ayg›t.
palas
a. Fr.
Lüks otel ya da gösteriflli yap›.
palaska
a. (pala’ska) Mac.
Askerlerin belle-
rine ya da çaprazlama olarak gö¤üsleri-
ne takt›klar›, üzerinde fiflek, kasatura
vb. koymak için yerleri bulunan, ço¤un-
lukla köseleden yap›lm›fl kay›fl.
palas pand›ras
be.
Haz›rlanma olana¤›
bulamadan, çarçabuk:
Palas pand›ras
yola koyulduk.
palavra
a. (pala’vra) ‹sp. argo
Herhangi bir
konuda gerçe¤e ayk›r› uydurma söz ya
da haber; martaval.
palaz
a.
Kaz, ördek, güvercin, keklik, sülün
gibi baz› kufllar›n civcivlikten ç›km›fl
yavrusu.
palazlanmak
(nsz.)
1.
(kufl yavrusu için)
‹rileflmek, semirmek.
2.
(küçük çocuk
için) Büyümek, geliflmek.
3.
mec.
Mal
varl›¤› artmak, zenginleflmek.
pald›r küldür
be.
1.
Gürültüyle:
Pald›r kül-
dür koflmaya bafllad›lar.
2.
Uygunsuz
bir biçimde, ans›z›n:
Pald›r küldür salo-
na girdi.
palet
a. Fr.
1.
Ressamlar›n, üzerinde boya-
lar›n› kar›flt›rd›klar›, çal›fl›rken ellerinde
tuttuklar› tahta ya da porselen levha.
2.
H›zl› ve kolay yüzmek için aya¤a tak›lan
kauçuktan araç.
3.
Sanayide türlü
amaçlarla kullan›lan yayvan ve genifl
levha.
4.
ask.
Tank›n her türlü arazide
yol almas›n› sa¤layan ve tekerlekleri içi-
ne alan t›rnakl› metal flerit, t›rt›l.
palmiye
a. (pa’lmiye) Fr. bitb.
Palmiyegil-
lerden olan a¤açlar›n genel ad›.
palmiyegiller
ç. a. bitb.
S›cak bölgelerde
yetiflen, genellikle dals›z gövdeli, göv-
denin tepesinde yelpaze biçiminde yap-
raklar› olan, hurma ve Hindistan cevizi
a¤açlar›n› da kapsayan bir familya.
palto
a. (pa’lto) Fr.
So¤uktan korunmak
için giysilerin üzerine giyilen kal›n ku-
mafltan giysi.
palyaço
a. (palya’ço) ‹t.
Sirklerde yapt›¤›
gösterilerle seyirciyi güldüren, koca-
man ayakkab›l›, bol pantolonlu, komik
makyajl› oyuncu.
palyaço gibi
gülünç
olacak derecede acayip k›l›kl›.
pamuk, -¤u
a.
1.
bitb.
Ebegümecigillerden,
s›cak bölgelerde yetiflen, sar› ya da
pembe çiçekli ve koza biçiminde mey-
vesi olan bir tar›m bitkisi.
2.
bitb.
Bu
bitkinin tohumlar›n› saran ince ve yu-
muflak lif yuma¤›.
3.
‹fllenmifl pamuk
ipli¤i:
Bir paket pamuk al›r m›s›n?
4.
ön
a.
‹fllenmifl pamuktan yap›lm›fl:
pamuk
ipli¤i.
pamuk gibi
çok yumuflak ve
bembeyaz.
pamukçuk, -¤u
a. t›p
Ço¤unlukla bebekler-
de görülen, a¤›zda aftlar ve daha sonra
ülserli yaralar oluflturan, bir mantar›n
yol açt›¤› iltihapl› hastal›k.
pamuklanmak
(nsz.)
1.
(kumafl için) Üstü
ince tüy tabakas›yla kaplanmak.
2.
(yi-
yecek için) Üstü küf tabakas›yla kaplan-
mak.
pamuklu
a.
ve
ön a.
Pamuk ipli¤i ya da pa-
muk ipli¤ine baflka iplikler kar›flt›r›larak
dokunmufl (kumafl, giysi).
panay›r
a. Yun.
Ayn› yerde belli zamanlar-
da kurulan sergi niteli¤i de tafl›yan bü-
yük pazar.
pancar
a. bitb.
1.
Ispanakgillerden, vitamin
bak›m›ndan zengin, otsu bir bitki.
2.
Bu
bitkinin fleker de elde edilen etli ve kal›n
kökü.
pancar gibi olmak
s›caktan ya da
utançtan yüzü k›pk›rm›z› olmak.
panda
a. (pa’nda) ‹ng. hayb.
Etçillerden,
Do¤u Asya’da yaflayan ve soyu tüken-
mek üzere olan, siyah-beyaz tüylü, ay›-
y› and›ran bir hayvan.
pandispanya
a. (pandispa’nya) ‹t.
Un, yu-
murta, fleker kat›larak yap›lan bir tür
kuru pasta.
pandomim
a
. Fr. tiy.
Sanatç›n›n duygu ve
palanga
pandomim
488
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 488