argon
a. Fr. kim.
Atmosferde %1 oran›nda
bulunan, renksiz, kokusuz ve atom nu-
maras› 18, atom kütlesi 39,9 olan bir
element (simgesi: Ar).
ar› (I)
ön a.
1.
Temiz:
ar› su.
2.
‹çinde ya-
banc› fleyler olmayan, kat›fl›ks›z, saf,
halis:
Resimlerinde ar› renkleri kulan›r-
d›.
ar› (II)
a. hayb.
1.
Zar kanatl›lardan; bal ar›-
s›, yaban ar›s›, eflek ar›s› gibi türleri
olan böceklerin ortak ad›.
2.
Yapt›¤› bal
ve bal mumundan yararlanmak amac›y-
la kovanlarda topluca yetifltirilen ar› tü-
rü, bal ar›s›.
ar› gibi
çok çal›flan:
Ar› gi-
bi çal›fl›r, yorgunluk nedir bilmezdi.
ar› beyi
a.
Ana ar›.
ar›c›
a.
Bal ve bal mumu almak için ar› ye-
tifltiren, ar›c›l›kla u¤raflan kifli.
ar›k (I)
a. hlk.
Su yolu, ark.
ar›k (II)
ön a. hlk.
C›l›z, zay›f, s›ska:
‹ki ar›k
beygir arabay› çekmeye çal›fl›yordu.
ar› kuflu
a. hayb.
Ar› kuflugillerden, Güney
Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Asya’da az
a¤açl›kl› yerlerde yaflayan, tüyleri de¤i-
flik parlak renklerde olan, uzun gagal›
ve k›sa bacakl› bir kufl.
ar› kuflugiller
ç. a. hayb.
Böceklerle besle-
nen, parlak renkli bir kufl familyas›.
ar›laflmak
(nsz.)
Temiz, saf, kat›fl›ks›z, ar›
bir duruma gelmek; özleflmek:
Dilimizi
ar›laflt›rmal›y›z.
ar›l›k, -¤› (I)
a.
1.
Temizlik:
Çamafl›rlar›n›n
ar›l›¤›na özen gösterirdi.
2.
Kat›fl›ks›z-
l›k, safl›k:
Irklar›n›n ar›l›¤›n› koruyama-
yan bir kavimdi.
ar›l›k, -¤› (II)
a.
Ar› kovanlar›n›n konuldu-
¤u yer, kovanl›k.
ar›nmak
(nsz.)
1.
Y›kanmak, temizlenmek:
Banyodan ar›narak ç›kt›.
2.
Ar›, saf, ka-
t›fl›ks›z duruma gelmek:
Klorlanan içme
suyu, mikroplardan ar›n›yor.
3.
Kendisi-
ni, rahats›z ya da tedirgin eden bir fley-
den kurtarmak:
Bu kötü huylar›ndan
ar›nmak istiyordu.
ar› sütü
a.
‹flçi ar›lar›n yavrular›n› besle-
mek için salg›lad›klar›, vitamin ve mine-
raller bak›m›ndan çok zengin, beyaz›m-
s› ak›flkan madde.
ar›t›mevi
a.
Petrol, fleker, kauçuk gibi
maddelerin ar›tma yoluyla kullan›labilir
duruma getirildi¤i yer, rafineri.
ar›tma
a.
1.
Ar›tmak eylemi.
2.
Ham pet-
rolden çeflitli ürünler elde etmek için
uygulanan ifllem ya da fleker, kauçuk,
metal gibi ürünlerde bulunan yabanc›
maddeleri ay›klama ifllemi.
3.
‹çme su-
lar›n› mikroplardan ar›nd›rma ifllemi ya
da at›k sular›n çevreye boflalt›lmadan
önce zararl› maddelerden ar›nd›rma ifl-
lemi.
ar›tmak
(-i)
1.
Temizlemek, ar›, saf, kat›-
fl›ks›z duruma getirmek; ay›rmak; saf-
laflt›rmak:
Bu ayg›t, odan›n havas›n› ar›-
t›yor.
2.
Petrol, fleker, metal, kauçuk gi-
bi maddeleri ar›tma iflleminden geçir-
mek; rafine etmek.
ar›za
a. (a:r›za) Ar.
1.
Bir ayg›t›n, bir arac›n
ifllemesine engel olan bozukluk, aksak-
l›k:
Motosikletin motorunda ar›za var.
2.
müz.
Notan›n soluna konan de¤ifltirme
iflareti.
ar›za yapmak
ar›zalanmak:
Uçak ar›za yapt›.
ar›zalanmak
(nsz.)
Çal›flmaz, ifllemez du-
ruma gelmek; bozulmak; ar›za yapmak:
Çamafl›r makinesi ar›zaland›.
arif
a. (a:rif) Ar.
Anlay›fll›, sezgili kimse:
Arif olan söylediklerimi anlar.
arife
a. Ar.
Belirli bir günden, bir olaydan
önceki günler ya da bir önceki gün; ön
gün:
‹fle bafllayaca¤›m günün arifesinde
hastaland›m.
arife günü
a.
Dinî bayramlardan bir önceki
gün; ön gün:
Arife günü yola ç›k›p bay-
ram sabah› yan›n›zda olaca¤›m.
aristokrasi
a. Fr.
1.
Siyasal ve ekonomik
gücün soylular s›n›f›n›n elinde oldu¤u
tarihsel bir yönetim biçimi.
2.
Soylular
s›n›f›.
aristokrat
ön a.
ve
a. Fr.
1.
Aristokrasi yan-
dafl›, aristokrasiyi savunan (kifli).
2.
argon
aristokrat
58
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 58