benzemeye çal›flma; öykünme.
2.
Biri-
ne özgü hareketleri aynen canland›rma.
3.
Bir fleyin benzeri, kopyas›.
taklit et-
mek 1)
bir fleyin sahtesini yapmak;
2)
birine ya da bir fleye benzemeye çal›fl-
mak, öykünmek.
takma
a.
1.
Takmak eylemi.
2.
ön a.
Gerçe-
¤inin yerine konulan:
takma sakal.
takma difl
a.
Gerçek diflin yerini tutabilecek
biçimde yap›lm›fl e¤reti difl.
takmak
(-i, -e)
1.
Bir fleyi baflka bir yere
uygun biçimde tutturmak, ilifltirmek:
kap›ya kilit takmak.
2.
Bir fleyi kendi
üzerine geçirmek:
kravat takmak.
3.
Bi-
lezik, yüzük, kolye gibi de¤erli fleyleri
arma¤an olarak vermek:
Hasan Bey, ge-
linine p›rlanta bir yüzük takt›.
4.
(ad, la-
kap için) Koymak.
5.
Kuflanmak:
k›l›ç
takmak.
6.
(arka, art, pefl gibi sözcük-
lerle) Beraberinde götürmek, yan›na al-
mak, birini birine izlettirmek:
pefline ta-
k›lmak.
7.
argo
(olumsuz biçimde)
Önemsememek, de¤er vermemek:
Ku-
rallar› takmazd›.
8.
argo
Borç takmak:
Bakkala borç tak›p gitmifl.
9.
mec. tkz.
Sürekli olarak biriyle u¤raflmak, ona
olumsuz bir fley yapmaya çal›flmak:
Bu
adam sana takm›fl.
tak›p tak›flt›rmak
özene bezene, inceden inceye süslen-
mek.
takoz
a. Yun.
1.
Bir eflyan›n alt›na k›p›rda-
mamas›, dik durmas› için konulan a¤aç
kama.
2.
Çivi çakmak ya da vida sok-
mak için duvar›n içine s›k›ca yerlefltiri-
len a¤aç parças›.
takriben
be. (takri:’ben) Ar. esk.
Yaklafl›k
olarak, afla¤› yukar›.
taksi
a. (ta’ksi) Fr.
Belli bir ücret karfl›l›¤›
yolcu tafl›yan, taksimetreli otomobil.
taksim
a. (taksi:m)
1.
Bölüfltürme.
2.
müz.
Türk müzi¤inde bir saz ya da ses sanat-
ç›s›n›n, bir makama ba¤l›, do¤açlama
olarak yapt›¤› solo.
taksimetre
a. (taksime’tre) Fr.
Taksilere ta-
k›lan ve müflterinin ödeyece¤i ücreti
gösteren sayaç.
taksirat
ç. a. (taksi:ra:t) Ar. esk,
Kusurlar,
suçlar, günahlar:
Tanr› taksirat›n› affet-
sin.
taksit
a. Ar.
Bir borcun belli aral›klarla
ödenme kofluluna ba¤lanm›fl bölümle-
rinden her biri.
tak tak
ön a.
1.
Vurma, çarpma s›ras›nda
ç›kan (ses).
2.
be.
Bu sesi ç›kararak:
Kap› tak tak vuruldu.
taktik, -¤i
a. Fr.
1.
Kesin bir sonuca ulafl-
mak için kara, deniz ve hava savafl›n›
yönetme sanat›.
2.
mec.
‹stenilen sonu-
cu almak için baflvurulan yollar›n, kulla-
n›lan yöntemlerin tümü.
tak tuk
a.
Sert ve kuru bir fleye vurma s›ra-
s›nda ç›kan (ses).
2.
be.
Bu sesi ç›kara-
rak.
takunya
a. (taku’nya) Yun.
Daha çok ha-
mam gibi ›slak zeminlerde giyilen, yük-
sek tabanl›, üstü tasmal›, a¤açtan bir
tür ayakkab›, nal›n.
takvim
a. (takvi:m) Ar.
1.
Zaman› y›llara,
aylara ve günlere ay›ran sistem.
2.
Bir
y›l›n aylar›n›, haftalar›n› ve günlerini
gösteren çizelge ya da defter.
3.
mec.
Zaman çizelgesi:
toplant› takvimi.
takviye
a.
1.
Güçlendirme, sa¤lamlaflt›r-
ma.
2.
Bir toplulu¤un eylemini daha et-
kin k›lmak amac›yla insan say›s›n›n ar-
t›r›lmas› ya da parasal olanaklar›n ço-
¤alt›lmas›.
takviye etmek 1)
güçlendir-
mek, sa¤lamlaflt›rmak;
2)
birini parasal
aç›dan desteklemek.
talan
a. Far.
Ya¤ma.
talan etmek
ya¤mala-
mak.
talafl
a.
Testereyle biçilen ya da rendeyle,
törpüyle ifllenen bir maddeden, özellik-
le de a¤açtan dökülen k›r›nt›.
talafl kebab›
a.
Yufka içine piflirilmifl et,
so¤an, sebze ve baharat konularak ha-
z›rlanan bir tür börek.
talebe
ç. a. Ar. esk.
Ö¤renci.
talep, -bi
a. Ar.
‹stek, istem, dilek.
talep
etmek
istemek, dilekte bulunmak.
takma
talep
582
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 582