turkce sozluk - page 592

tecavüz
a. (teca:vüz) Ar.
1.
Sald›r›.
2.
Biri-
nin, bir toplulu¤un hakk›na el uzatma.
3.
Birinin ›rz›na geçme.
tecavüz etmek
1)
sald›rmak;
2)
baflkas›n›n hak›n› çi¤-
nemek;
3)
›rz›na geçmek.
tecelli
a. (tecelli:) Ar. esk.
Belirme, görün-
me, ortaya ç›kma.
tecelli etmek
belir-
mek, görünmek, ortaya ç›kmak.
tecil
a. (te:ci:l) Ar.
Erteleme.
tecil etmek
ertelemek.
tecrit, -di
a. (tecri:t) Ar.
Ayr› bir tarafta tut-
ma, ay›rma.
tecrit etmek
ayr› bir taraf-
ta tutmak, ay›rmak.
tecrübe
a. Ar.
1.
Deneme, s›nama.
2.
De-
neyim.
tecrübe etmek
denemek, s›na-
mak.
teçhizat
ç. a. (teçhi:za:t) Ar. esk.
Donan›m.
tedarik
a. (teda:rik) Ar.
Araflt›r›p bulma,
sa¤lama.
tedarik etmek
bulmak, sa¤la-
mak.
tedavi
a. (teda:vi) Ar.
1.
Bir hastal›¤› ilaç
vb. yöntemlerle iyilefltirme, sa¤alt›m.
2.
mec.
Aksayan bir fleyi düzeltme, iyilefl-
tirme.
tedavi etmek 1)
bir hastal›¤› ilaç
vb. bir yöntemle iyilefltirmek;
2)
mec.
düzeltmek.
tedavül
a. (teda:vül) Ar.
1.
Sürüm.
2.
Do-
lan›m, sirkülasyon.
tedavülde olmak
geçerli ve kullan›mda olmak.
tedbir
a. (tedbi:r) Ar.
Önlem.
tedbir almak
önlem almak.
tedbirli
ön a.
1.
Önceden haz›rl›kl› davra-
nan, önlemini zaman›nda alan.
2.
be.
Haz›rl›kl› bir biçimde, önceden düflüne-
rek.
tedbirli olmak
bir iflin, bir davran›-
fl›n ilerisini, sonuçlar›n› düflünerek dik-
katli hareket etmek.
tedbirsiz
ön a.
1.
Önceden haz›rl›kl› dav-
ranmayan, önlemini zaman›nda alma-
yan.
2.
be.
Haz›rl›ks›z bir biçimde, ön-
ceden düflünmeyerek.
tedirgin
ön a.
Rahat›, huzuru kaçm›fl olan.
tedirgin etmek
rahat›n›, huzurunu ka-
ç›rmak.
tedirgin olmak
rahat›, huzuru
kaçmak.
tediye
a. (te:diye) Ar.
Ödeme.
tedrisat
a. (tedri:sa:t) Ar. esk
Ö¤retim.
teessüf
a. (te’essüf) Ar. esk.
Ac›nma, üzül-
me, yerinme.
teessüf ederim
“yaz›klar
olsun” anlam›nda söylenen bir k›nama
sözü.
teessüf etmek
ac›nmak, üzül-
mek, yerinmek.
teessür
a. Ar.
Üzülme, üzüntü.
tef
a. Far.
Ensiz ve zilli bir kasna¤›n bir yü-
züne deri gerilerek yap›lan vurmal› bir
çalg›.
tefeci
a.
Yasa d›fl› olarak gizlice ve yüksek
faizle ödünç para veren kifli, faizci.
teferruat
a. (teferru:at) Ar. esk.
Ayr›nt›lar.
teflon
a. Fr.
1.
Etilen ve flüordan elde edi-
len, ›s›ya dayan›kl› plastik madde.
2.
Bu
maddeden yap›lan kap:
teflon tava.
tefrika
a. Ar.
Gazete ve dergilerde bölümler
hâlinde yay›mlanmak üzere düzenlenen
roman ya da yaz› dizisi.
tefrika etmek
bir roman› ya da uzunca bir yaz›y› bir
gazete ya da dergide bölümler hâlinde
yay›mlamak.
tefsir
a. (tefsi:r) Ar.
1.
Yorumlama.
2.
Kur’an’›n surelerini aç›klayarak görüfl-
ler ileri sürme ve bunlar› yazma, yo-
rumlama.
tefsir etmek
yorumlamak.
teftifl
a. (tefti:fl) Ar.
Denetim, denetleme.
teftifl etmek
denetlemek.
te¤et
a. mat.
Bir e¤rinin yan›ndan geçen ve
ona ancak bir noktada de¤en do¤ru.
te¤men
a. ask.
Türk Silahl› Kuvvetlerinde
aste¤men ile üste¤men aras›ndaki rüt-
be ve bu rütbeyi tafl›yan subay.
tehcir
a. (tehci:r) Ar. esk.
Bir toplulu¤u göç
ettirme, göç etmesine neden olma.
tehdit, -di
a. (tehdi:t) Ar.
Birine korku ver-
me, korkutma, gözda¤›.
tehdit etmek
1)
korkutmak, korku vermek, gözda¤›
vermek;
2)
tehlikeli bir durum yarat-
mak:
fiiddetli f›rt›na bölgeyi tehdit edi-
yor.
tehir
ön a. (te:hi:r) Ar.
1.
Erteleme.
2.
Ge-
cikme, rötar.
tehir etmek
ertelemek.
tehlike
a. Ar.
Bir tehdit oluflturan, büyük
tecavüz
tehlike
592
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 592
1...,582,583,584,585,586,587,588,589,590,591 593,594,595,596,597,598,599,600,601,602,...688
Powered by FlippingBook