HELLENİSTİK DÖNEM (MÖ. 330-30)
Makedonya Kralı Büyük İskender M.Ö. 334 yılında Çanakkale boğazını aşarak Anadolu’ya geçmiş; yaptığı fetihlerle Avrupa’dan doğuda Hindistan, güneyde Mısır’a uzanan büyük bir imparatorluk kurmuştur. M.Ö. IV. yüzyıl sonlarında İskender, Pers egemenliğine son vermiş ve M.Ö. 330-30 yılları arasında süren ve adına “Hellenistik Dönem” denilen süreci başlatmıştır. İskender’in on iki yıllık krallığında Makedonya’dan İndus Vadisi’ne kadar kısa zamanda büyük bir imparatorluk haline gelen ülkesi, O’nun ölümü ile çok daha kısa bir süre içinde generalleri
arasında paylaşılarak tarih sahnesinden silinmiştir. İskender’in büyük seferi ile başlayan bu dönem, Helen uygarlığının fethedilen bölgelere yayılması nedeniyle, oldukça önemli kültürel sonuçlar doğurmuş, doğulu ve batılı kültürlerin karşılaşıp kaynaşmasıyla yeni bir sentez ortaya çıkmıştır. Zaten ilkçağ tarihin bu devresine Helenistik Dönem denilmesinin sebebi de bahsedilen sentezin güçlü ve uzun süren etkisinden kaynaklanmaktadır.
Helenistik dönemin önemli özelliklerinden biri klasik Hellen şehirleri olan polislerin bütün
[1] 2 3 4