75
saadet: mutluluk
sab›r: dayanç
sabit: dura¤an
sabit fikir: saplant›
sabotaj: baltalama
sabote etmek: baltalamak
sabuklanma: hezeyan
saçak bulut: sirrus
saçmalama: hezeyan
sadakat: ba¤l›l›k
sade: yal›n
sadece: yaln›zca
sad›k: ba¤l›
sadist: elezer
saf: ar›
safha: evre
safi: net
safra: öd
sagu: a¤›t
sa¤: esen
sa¤alt›m: 1. tedavi 2. terapi
sa¤altmak: tedavi etmek
sa¤duyu: akl›selim
sa¤görü: basiret, vizyon
sa¤lama: 1. tedarik, temin 2. mizan
sa¤lamak: tedarik etmek, temin etmek
sa¤l›k: esenlik, s›hhat, afiyet
sa¤l›k bilgisi: hijyen
saha: alan
sahi: gerçekten
sahici: gerçek
sahil: k›y›
sahip: iye, malik
sahiplik: iyelik, mülkiyet
sahra: 1. k›r 2. çöl
sahte: 1. düzme, düzmece 2. uydurma
sahtekâr: düzenci
saik: neden
sair: baflka
saka¤›: ruam
sakat: engelli, özürlü
sak›n: zinhar
sak›nca: mahzur
sak›n›m: ihtiyat
sak›nma: ihtiyat
sakil: çirkin, kaba
sakin: 1. durgun 2. sessiz
saklamak: muhafaza etmek
sakl› yaz›: kripto
salacak: teneflir
salahiyet: yetki
salatal›k: h›yar
sald›rgan: mütecaviz, agresif
sald›r›: hücum, taarruz, tecavüz
sald›rmak: hücum etmek, taarruz etmek,
tecavüz etmek
salg›: ifraz
sal›k: 1. tavsiye 2. haber
sal›k vermek: 1. tavsiye etmek 2. haber
vermek
salim: esen
salt: 1. mutlak 2. yaln›zca
samimi: içten
samimilik: içtenlik
samimiyet: içtenlik
san: 1. ün 2. unvan
sanatç›: sanatkâr
sanatkâr: 1. sanatç› 2. usta
sanayi: endüstri, iflleyim
sandalye: iskemle
san›: zan
san›k: maznun, zanl›
sanki: güya
sanmak: 1. zannetmek 2. farz etmek
S