yarık
split, crack
yarı küre
hemisphere
yarım
half
yarın
tomorrow
yarınki
tomorrow’s
yarış
race, competition
yarışmacı
competitor,
contestant
yas
mourning
yasa
law
yasa dışı
illegal
yasak
forbidden, prohibited
yasaklamak
to prohibit, to forbid
yasamak
to make laws, to govern
yasamalı
legislative
yassı
flat
yastık
pillow, cushion
yaş
wet, damp, moist / age
yaşam
life
yaşamak
to live
yaş günü
birthday
yaşıt
of the same age
yaşlı
old, aged
yaşlılık
old age
yat
yacht
yatak
bed / couch, mattress
yatak odası
bedroom
yatakhane
dormitory
yatay
horizontal
yatılı okul
boarding school
yatılı
boarder (student)
yatırım
investment
yatırım yapmak
to invest in
yatmak
to go to bed, to lie
down
yavaş
slow / low, soft (ses)
yavaşça
gently, slowly
yavaşlamak
to slow down
yavaş yavaş
slowly / gradually
yavru
young,
kedi yavrusu
kitten,
köpek yavrusu
puppy
yavrukurt
cub scout
yay
bow / spring / (burç) Sag-
ittarius
yaya
on foot, pedestrian,
walker
yaya geçidi
zebra crossing,
pedestrian crossing
yayan
on foot
yaygın
widespread, common
yayılmak
to spread
yayım
publication
yayın
publication
yayın evi
publishing house
yayınlamak
to publish / to
broadcast
yayla
plateau
yaymak
to spread, to scatter
yaz
summer
yazar
writer, author
yazgı
destiny, fate
-314-
yarık