tanrılar (Hatti-Hurri-Sümer), İndo-Ari tanrılar (Eski Hint) ve Semitik tanrılar (Asur-Babil). Genel olarak Hitit dönemi yaşamı ve ekonomisine bakıldığında, ülkemizin coğrafi koşullarını yansıtacak ve potansiyelini ortaya koyacak hemen her şeyin temellerinin bu dönemde atıldığı gözlenmektedir. Tahıl üretiminin kırsal yapı üzerindeki egemenliği, hayvancılık, bağcılık, bürokratik ve yasalara dayanan devlet yönetimi, timar sistemi, sulamalı ve kıraç tarım sistemleri vb. hemen hepsi en iyi şekilde bu dönemde kurulmuş ve sonradan gelenler bunları çok az
değiştirerek uzun süre kullanmışlardır.
Hititlerin yıkılışından sonra Anadolu’da Frig Devleti’nin kurulmasına kadar geçen süre, yaklaşık 450 yıl olup yapılan arkeolojik araştırmalarda başkent Hattuşa da dahil olmak üzere Orta Anadolu’nun hiçbir kentinde, “Karanlık Çağ” adı verilen bu döneme ait bir buluntuya rastlanamamıştır. Bahsedilen karanlık çağ, sadece Anadolu’da değil o zamanki bütün uygar Yakındoğu devletleri için geçerlidir. II. Suppiluliuma zamanında ani ve muazzam bir akın halinde
1 2 [3] 4 5