İÇ GÖÇLER
Toplumların kültürel, ekonomik ve politik yapısı ile yakından ilişkili olan göç olgusu, toplumsal yapıyı etkileyen ve bu yapının değişmesine neden olan önemli bir faktördür. Göç, ilk bakışta basit bir yer değiştirme süreci gibi görünse de, nedenleri ve sonuçları toplum ve bireyler üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Özellikle ülkelerin nüfus yapısında, nüfusun yaş ve cinsiyet gibi nicel ve nitel yapısında büyük değişimlere neden olabileceği gibi doğrudan doğruya ülkelerin veya küçük toplulukların gelişmesini de etkileyecek güçtedir. Türkiye’de göç olgusu
uzun yıllar öncesinden günümüze kadar devam eden önemli yapısal problemlerden birisidir. XX. yüzyılın ortalarında başlayan ve 1960’lı yıllarda artarak günümüze kadar devam eden ekonomik ve sosyal alandaki gelişmelere paralel olarak, demografik yapıda ve nüfusun mekansal dağılımında da kayda değer değişimler olmuştur. Bu uzun süreç içindeki hareketlilik hem göç veren, hem de göç alan tüm yerleşim merkezlerinin sosyal, ekonomik ve kültürel değişiminde önemli rol oynamıştır. Yaşanan bu göç süreci 1980 yılı sonrasında daha da
[1] 2 3 4 5