Layout 1 - page 124

332
Kaşkaların yurduydu. Varlıklarını MÖ 8. yüzyıla
değin sürdürdüler. Kaşkaların Hitit başkenti
Hattuşaş’a (Boğazköy), hatta Asur sınırına kadar
akınlar düzenlediği bilinmektedir. Kuzeybatıda
bugünkü Bozukkale yakınında ve Karadeniz kı-
yısında, Sinop’tan gelen Miletli göçmenlerce
“Kotyora” adıyla (MÖ 8. yüzyıl) kent kuruldu.
Bütün Karadeniz kıyısında ticaret ve deniz ula-
şımına egemen olan Miletliler yörenin kıyı ke-
siminde ticaret kolonileri kurdular. Med ve Pers
egemenliklerini de yaşayan kent, daha sonra
güneydoğuda, kıyıdan yaklaşık 10 km içerde
bulunan Eskipazar köyünün yerinde Türkler ta-
rafından “Bayramlı” adıyla (19. yüzyıl başları)
yeniden kuruldu. Zamanla gelişen kasabaya
Türkler bugünkü adını vermeden çok önce, kent
sırasıyla Büyük İskender’in (MÖ 334), Pontus
Kralı Mithridates döneminde (MÖ 132-63) Ro-
malıların, Roma İmparatorluğu’nun ikiye bö-
lünmesi üzerine (MS 395) payına düştüğü
Bizans Devleti’nin, Malazgirt Savaşı’ndan
(1071) sonra bir süre Kutalmışoğlu Süleyman
Şah’ın, ardından Danişmendlilerin (1142-
1171), Danişmendliler Beyliği’ni ortadan kal-
dıran Anadolu Selçuklularının (1171-1190),
yeniden Bizanslıların (1190-1204) egemenli-
ğinde kaldı. Dördüncü Haçlı Seferi sırasında İs-
tanbul’dan kaçan Bizans İmparatoru Aleksios
Komnenos, Karadeniz kıyılarında Trabzon Rum
İmparatorluğu’nu kurdu (1204). Böylece bu
devletin sınırları içine alınan Ordu, Trabzon
Rum İmparatorluğu’nu ortadan kaldıran Fatih
Sultan Mehmet tarafından fethedilerek Osmanlı
topraklarına katıldı (1461). Osmanlı yöneti-
minde kent, Trabzon, Canik (Samsun) ve bağlı
olduğu Şebinkarahisar Sancağı’yla birlikte
önce Erzincan Eyaleti’ne (1520), sonra yine Şe-
binkarahisar’la birlikte Erzurum’a (1560), ardın-
dan da Trabzon’a (1647) bağlandı. Tanzimat’tan
sonra yeniden yapılan yönetsel düzenlemede
Trabzon vilâyetinin bir kasabası, 1871’de ilçe
merkezi oldu. Hızla gelişen Ordu, 1883 yangı-
nında bir gün içinde baştan başa yandı. Ancak,
elbirliği yapan halkının büyük çabaları ile ye-
niden bayındırlaştırıldı. Buraya yerleştirilen
(1886) Rusya’dan kaçan Kafkasyalı göçmenler
de Ordu’nun gelişimine katkıda bulundular.
Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan (1918)
sonra, yabancı işgaline uğramadıysa da kentte
Rum (Pontus) çetelerinin eylemleri oldukça te-
dirginlik yarattı. 1919’da kurulan Trabzon Mü-
dafaa-i Hukuk Cemiyeti ve bu kuruluşun Ordu
kolu, Rum etkinliklerinin etkisiz hâle getirilme-
sinde önemli rol oynadı. Cumhuriyet’ten sonra
aynı adla oluşturulan ilin merkezi oldu (1924).
Bugünkü Ordu kentinin temeli, 10 km kadar
içerdeki Bayramlı (Eskipazar) Köyü halkının kı-
yıda bir iskeleye duyduğu gereksinimi karşıla-
mak üzere atıldı. İskele yeri olarak da, Melet
Vadisi’ni izleyerek iç kesimlerden gelen yolun
denize ulaştığı ve Boztepe’nin (560 metre) ku-
zeybatı fırtınalarına karşı koruduğu Kiraz Limanı
kıyısı seçildi. Şehrin çekirdeği burada Bülbül
Deresi’nin kıyıda yaptığı küçük alüvyal delta
üzerinde, çarşı ve camiden oluşan küçük bir is-
kele mahallesi olarak doğdu. Bunu elverişli ko-
numun ve büyük ticari önem kazanan fındık
üretiminin yol açtığı hızlı bir gelişme izledi:
Şehir batıya, Boztepe eteklerine, geriye ve kıyı
boyunca kuzeybatıya doğru genişledi ve
önemli bir yerel ticaret merkezi hâline geldi.
1883’te büyük zarara neden olan yangına kar-
şın kent hızla kalabalıklaştı. Kurtuluş Savaşı sı-
rasındaki karışıklıklar ve azınlıkların ayrılması
nedeniyle nüfus kaybetti ve 1950’li yıllara
kadar 10.000 dolayında durakladı (1935’te
10.115, 1945’te 10.346, 1950’de 11.668 nüf.);
bu dönemi giderek hızlanan bir artış izledi;
1960’ta iki katına (20.029), 1970’te 38.483’e,
1980’de 52.785’e; 1990’da 100.000’e çıktı.
Doğu Karadeniz bölgesinin Trabzon’dan sonra
ikinci kalabalık kenti hâline gelen Ordu günü-
müzde, Doğu Karadeniz kıyılarının en güzel, en
çağdaş şehirlerinden, fındık üretimi ve ticare-
tinin en büyük merkezlerinden biridir. Güzel
Sanatlar: Ordu’da tarihî değeri olan anıt azdır.
İbrahim Paşa’nın yaptırdığı ahşap caminin ye-
rine Tayyar Mahmut Paşa, Salih Ağa ve Ali
Ağa’nın inşa ettirdiği İbrahim Paşa veya Orta
Camii (1800), yalın bir örnektir; mihrabı em-
pire (ampir) üsluptadır. Kaymakam Mir Meh-
met Bey’in yaptırdığı (1891) ve Hükûmet Camii
diye de bilinen Hamidiye Camii ile Aziziye ya
da Yalı Camii (1894-1895) kentteki diğer anıt-
lardır. Ayrıca 19. yüzyıldan kalma çeşmeler
vardır.
Ordu'nun Ünye ilçesinden bir görünüm
1...,114,115,116,117,118,119,120,121,122,123 125,126,127,128,129,130,131,132,133,134,...208
Powered by FlippingBook