turkce sozluk - page 599

bir kesi¤e mikrop kapmas›n› önlemek
için sürülen iyotlu tentür.
tenya
a. (te’nya) Yun. hayb.
fierit.
tenzilat
ç. a. (tenzi:la:t) Ar.
Fiyat indirimi,
iskonto.
teokrasi
a. Fr.
Siyasi iktidar›n, Tanr›’n›n
temsilcileri olduklar›na inan›lan din
adamlar›n›n elinde bulundu¤u toplum-
sal ve siyasi düzen; din erki.
teoloji
a. Fr.
Tanr› bilimi, ilahiyat.
teorem
a. Fr.
Kan›tlanabilen her türlü bilim-
sel önerme.
teori
a. Fr.
Kuram.
teorik
ön a. Fr.
Kuramsal.
tepe
a.
1.
Bir fleyin en üstteki bölümü:
Yal-
n›zca a¤ac›n tepesinde birkaç erik kal-
m›fl.
2.
Gö¤ün bir yerin, bir nesnenin
tam üstüne gelen bölümü:
Tepemizde
mart›lar uçuyordu.
3.
co¤.
Fazla yüksek
olmayan, ço¤unlukla tek bafl›na yükse-
len, yamaçlar› az e¤imli yer biçimi.
4.
anat.
Bafl›n iki kulak aras›nda kalan üst
bölümü:
Tepesinde saç kalmam›flt›.
5.
mat.
Bir çokgende ya da çok yüzlüde
köflelerden her biri.
6.
mat.
‹kizkenar
bir üçgende ikiz kenarlar›n kesiflme
noktas›.
7.
mat.
Bak›fl›m ekseni bulu-
nan bir e¤rinin ya da bir yüzeyin bu ek-
senle kesiflme noktalar›ndan her biri.
8.
mat.
Bir cismin ya da bir fleklin oturma
durumuna göre en üst noktas›.
9.
tkz.
Bir kiflinin yan› bafl›:
Tepemde dikilme.
tepecik, -¤i
a.
1.
co¤.
Yerden yüksekli¤i
çok az olan küçük tepe.
2.
bitb.
Difli or-
gan›n, çiçek tozlar›n›n konmas›na yara-
yan uç k›sm›.
tepeden inme
a. mec.
1.
Beklenmedik, fla-
fl›rt›c›:
Tepeden inme bir s›navd›.
2.
Yüksek bir makamca verilen buyruk:
Tepeden inme atamalar herkesi flafl›rt-
m›flt›.
tepeden t›rna¤a
be.
Vücudun tümü, her
yan›:
Tepeden t›rna¤a ›slanm›flt›.
tepegöz
ön a. a.
1.
ön a.
Gözleri saçlar›n›n
bitti¤i yere çok yak›nm›fl gibi görünen
dar al›nl› (kifli)
2.
Derslerde ya da kon-
feranslarda asetat üzerine yaz›lan bir
yaz›y› ya da bir grafi¤i perdeye yans›tan
optik araç.
tepeleme
a.
1.
Tepelemek eylemi.
2.
ön a.
Taflacak kadar dolu.
3.
be.
Tepe biçimi
oluflturacak ya da yanlar›ndan taflacak
biçimde:
Taba¤›m› tepeleme doldurdu.
tepelemek
(-i)
1.
Bir fleyi tepe biçimi olufl-
turacak biçimde y›¤mak.
2.
mec.
‹yice
h›rpalamak, k›yas›ya dövmek.
3.
mec.
Bozguna u¤ratmak.
tepeli
ön a.
1.
Tepesi olan.
2.
(kufl için)
Bafl›nda hotoz, sorguç gibi bir süs bu-
lunan.
tepetakla
be.
Bafl› afla¤› gelecek biçimde.
tepi
a. ruhb.
Bir ifl yapmak, bir eyleme geç-
mek için duyulan ve bireyin engelleye-
meyece¤i kadar güçlü istek.
tepinmek
(nsz.)
1.
Ayaklar›n› h›zla yere vu-
rarak z›plamak.
2.
Ayaklar›n› yere vura-
rak gürültü ç›karmak.
3.
Öfke ve sevin-
cini a盤a vuracak davran›fllarda bulun-
mak.
tepiflmek
(nsz., -le)
(hayvanlar için) Birbi-
rini tepmek.
2.
‹tiflip kak›flmak.
tepke
a. dirb.
Organizman›n herhangi bir
uyarmaya karfl› birdenbire ald›¤› du-
rum, refleks.
tepki
a.
1.
Bir etkiye karfl› al›nan tutum, re-
aksiyon.
2.
Bir cismin, kendini iten ya
da s›k›flt›ran baflka bir cisme gösterdi¤i
karfl› etki.
tepkili
ön a.
1.
Tepkisi olan.
2.
Tepki gü-
cüyle çal›flan:
tepkili uçak.
tepkime
a.
1.
Tepkimek eylemi.
2.
kim.
‹ki
ya da daha çok maddenin her birinin ya
da bir maddenin, özgün özelliklerini yi-
tirdi¤i ve yeni özelliklerin ortaya ç›kt›¤›
süreç; reaksiyon.
tepmek
(-i)
1.
(at, eflek, kat›r vb. için) Arka
aya¤›yla vurmak.
2.
Güçlükle ya da
uzun süre yürüyerek bir yolu katetmek.
3.
mec.
De¤erini anlamamak, geri çe-
virmek.
tenya
tepmek
599
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 599
1...,589,590,591,592,593,594,595,596,597,598 600,601,602,603,604,605,606,607,608,609,...688
Powered by FlippingBook