Gazneli Mahmud’un oğlu Mesud’u Merv şehrinin güney batısındaki Dandanakan mevkiinde yenerek batıya doğru ilerlemeye devam ettiler. Türk tarihinde Büyük Selçuklular veya İran Selçukluları adıyla anılan bu devleti kuran Tuğrul Bey’in emri altındaki Oğuzlar, 1040’ta kazandıkları bu zaferden 15 yıl gibi çok kısa bir zaman sonra İslam halifesi topraklarına eriştiler. Bu tarihlerde İslam’ın Sünni koluna mensup halifeliği, Şiiliğin bayraktarı sıfatıyla bir yandan batı İran’daki Büveyhiler ile diğer taraftan Mısır’daki Fatımiler sıkıştırmakta idiler. Halifenin çağrısı ile
Tuğrul Bey, 1055 yılında Bağdad’a girdi ve bu sayede Sünniler üstün geldi. Tuğrul Bey hem halifenin kızıyla evlenip “sultan” ünvanını kazanmış, hem de o tarihten itibaren sultan ve “emir-ül-ümera” (başkomutan) sıfatıyla halifeliğin bütün dünyevi gücünü elinde toplamıştır. Halife, fatih Tuğrul Bey’e “doğunun ve batının hükümdarı” ve sultan unvanları vererek, O’na, İsmaili Mısır Fatimi hilafetiyle mücadele etme görevini vermişti.Bununla birlikte, sıcak iklimin konar-göçerlerin hayvanlarına iyi gelmediği ve yağmaları yasaklayan siyasetin uygulandığı bir ülkede,