bu tip Fatımi karşıtı savaş Türkmenler’i çok fazla ilgilendirmiyordu. Buna karşın Anadolu toprakları onlar için daha cazipti. Bu yüzden, Selçuklu hükümdarlarının da teşviki ve yönlendirmesi ile Anadolu’nun fethi ve Türkleşme süreci başlamıştı. Selçukluların İran’a girmelerinden kısa bir zaman sonra, (Tuğrul’un haleflerinden Alp Arslan [1063-1072] ve Melikşah [1072-1092] döneminde) konar-göçer Türkmenler, Bizans’ın doğu eyaletlerini yağmalamaya ve baskınlar düzenlemeye başladılar. Bizans Devleti belirtilen baskınlara onlarca
yıl dayandıktan sonra, bu tehdidi tamamen ortadan kaldırmak üzere 1071 yılında harekete geçtiyse de, Malazgirt’te kesin bir yenilgiye uğradı. Bu yenilgi, imparatorluğun doğudaki sınır savunma sisteminin çökmesi anlamına geliyordu ve hemen hemen her türlü denetimden kurtulan Türkmenler Bizans’a sel gibi akın ettiler. Dolayısıyla, anayurtlarından epeyce batıya Anadolu’ya gelen Selçuklular, bir yandan Mekke ve Medine’yi Şii Fatımilerin elinden kurtarırken diğer yandan Anadolu’yu fethetmişlerdir. Selçuklular başlangıçta İslam’a yabancı oldukları