– Sen öyle bil!...
Negoro çileden ç›km›flt›.
– Pilgrim yolcular›n›n hepsi ölecek! diye hayk›rd› ve ç›k›p
gitti.
* * *
Dick Sand bir süre sonra uykuya dald›. Uyand›¤› vakit gü-
cü biraz yerine gelmiflti. Zar zor bileklerine ba¤l› zincirlerden
birini ç›karabildi. O s›rada bir t›k›rt› duydu. Kap›ya kadar vü-
cudunu sürükledi. D›flar›s›n› dinledi. Nöbetçiler içip içip s›z-
m›fllard›. H›fl›rt›lar devam ediyordu. Yavaflça f›s›ldad›:
– Hercule! Sen misin?...
Kesik bir havlay›fl duyuldu. Gelen Hercule de¤il, Din-
go’ydu. Kap›n›n alt›n› efleliyordu. Az sonra köpe¤in iki aya¤›
göründü. Delikten elini uzat›p köpe¤in boynunu yoklad›. Yaz›-
l› k⤛t arad›. Bu s›rada Dingo’nun bafl›na, köyün köpekleri
toplanm›flt›. Havlay›p duruyorlard›. Dingo hemen kaçt›.
Köpek neden gelmiflti? Bir mektup mu getirmiflti? D›flar-
dan silâh sesleri iflitildi. Dick Sand bulundu¤u yere uzand›,
zincirleri kollar›na dolad›. Elinin serbest kald›¤›n› fark etmeme-
liydiler. Çok geçmeden, birkaç kifli gelip tutsa¤› kontrol etti.
Sabah olmufltu. Tutsaklar dereye çal›flmaya gittiler. Akfla-
müstü, ellerinde mefl’aleler tutan büyük bir kalabal›k dereye
do¤ru yürümeye bafllad›. Kral›n ve vezirin ölüsünü götürü-
yorlard›. Bir süre sonra, büyük kalabal›k mezarlar›n bafl›nda
toplanm›flt›. Alvez, Coibra ve Negoro da oradayd›lar. Gelene-
63