Daha sonra resimlerimi sordu. Birkaç›n› gösterdim. Bana, bunlar›
yaparken kimin yard›m etti¤ini sordu.
– Hiç kimse, diye yan›t verince de çok flafl›rd›.
Böylece konuflmam›z devam etti. Bütün akflam boyunca Mr. Roc-
hester hiç gülümsemedi. Hatta kaba bile davrand› denilebilir.
Fakat beni telâfllanm›yordu. Mrs. Fairfax’la yaln›z geçen onca ge-
ceden sonra, bu de¤ifliklik hofluma gitmiflti. Saat dokuzda Mr. Roches-
ter birdenbire:
– Hepinize iyi geceler dilerim, dedi. Bunun üzerine odas›ndan ç›k-
t›k.
Daha sonraki üç dört gün boyunca, Mr. Rochester’› çok az görebil-
dim. Bir iki kere merdivenlerde ya da bahçede karfl›laflt›k. Bazen gü-
lümseyerek:
– Günayd›n Miss Eyre, diyordu; bazen de beni görmüyordu bile.
Bir akflam Mrs. Fairfax’›, Adéle’i ve beni yan›na ça¤›rd›. Oturma
odas›na gider gitmez Mr. Rochester, Adéle’e hediyesini verdi ve Mrs.
Fairfax’la birlikte hediyeyi açmas›n› istedi.
Sonra bana dönüp:
– Miss Eyre, sizce ben yak›fl›kl› m›y›m? diye sordu.
Düflünmeden:
– Hay›r efendim, dedim.
– Yaa! diyerek hayk›rd› ve gülmeye bafllad›. Bu, onu gülerken ilk
görüflümdü.
– Siz çok garip bir genç han›ms›n›z. Sessiz ve nazik görünüyorsu-
nuz ve sonra birdenbire bana dürüst bir yan›t veriyorsunuz. Bundan
hofllan›yorum. Dürüst olmakta hakl›s›n›z. Memnun etmek telâfl›nda
olan insanlardan nefret ederim.
Çarçabuk:
– Üzgünüm efendim, dedim. Kaba olmak istememifltim, fakat yafla-
m›m çok kibar bir ortamda geçmedi.
– Oh, k›r›lmad›m Miss Eyre, diyen Mr. Rochester konuflmas›n› sür-
dürdü. Dürüst oldu¤unuz için çok memnunum. Korkmay›n. Bu akflam,
sizinle konuflmak istiyorum. Lütfen, bana bir fleyler anlat›n.
32