ACI GERÇEKLER
Ertesi sabah, saat yedide Sophie beni uyand›rd›. Çok önemli bir
gün oldu¤u için, giyinmeme yard›m etti. Mr. Rochester’la birlikte, k›sa
bir kahvalt›dan sonra, çok yak›ndaki kiliseye yürüyerek, hatta koflarak
gittik. Bizimle kimsenin gelmesini istememiflti. Mr. Rochester acele edi-
yordu. Kilisenin kap›s›n›n önünde iki adam vard›. Onlar› tam olarak gö-
remedim. Mr. Rochester’sa fark etmedi bile. Garip bir önseziyle, onlar›
görünce huzursuz oldum. Bunun nedenini, çok k›sa zamanda ö¤ren-
dim.
Tören bafllad›. Tam bu s›rada, yabanc›lardan biri, içeri girerek rahi-
be seslendi:
– Durun efendim, dedi. Sonra bize do¤ru yürümeye bafllad›. Bu tö-
ren devam edemez.
Mr. Rochester, adama bakmad›. Rahip durmufltu. Mr. Rochester,
rahipten törene devam etmesini rica etti.
– Hay›r Mr. Rochester, dedi rahip. Bu beyefendinin ne söyleyece-
¤ini duymak zorunday›m. Do¤ruyu bilmeliyim.
Yabanc›:
– Bu evlilik gerçekleflemez, dedi. Mr. Rochester’›n zaten bir efli var.
64
