SANAYİ TESİSLERİ
Osmanlı, klasik dönemde sanayi üretimi açısında kendi kendine yetebilen bir ülke durumundaydı. Ancak, Osmanlı sanayisi Avrupa’da özellikle de sanayi devrimi sonrasında ortaya çıkan yeni üretim şekline kendisini uyarlamadığı gibi zamanla Avrupa’ya verilen ve gittikçe artan ticari imtiyazların da etkisiyle ortaya çıkan rekabetle gücünü kaybetmiştir. XX. yüzyıla ulaşıldığında ise Osmanlı toprakları Avrupa sanayisi için bir hammadde temin etme ve pazar alanı haline gelmişti. Mustafa Kemal, Milli Mücadele’den hemen sonra daha Cumhuriyet
dahi kurulmadan I. İktisat Kongresi’ni gerçekleştirmiştir. Kongrede sanayinin teşviki için belli bir miktara kadar ücretsiz arsa temininden, vergi muafiyetine, yerli sanayinin dış rekabete karşı korunmasından kredi ve teknik açıdan desteklenmesine kadar bir dizi karar alınmıştır. Cumhuriyet’in ilanından sonra ilk defa yapılan 1927 sanayi sayımında ülke genelinde büyüklüğüne bakılmaksızın toplam 63.498 sanayi işyerinin olduğu tespit edilmiştir. Bu işyerlerinin Türkiye’deki dağılışı incelendiğinde; İstanbul merkez olmak üzere Marmara
[1] 2 3 4