Bölgesi’nde yoğunlaştığı görülmektedir. Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren verilen teşvik ve yardımlarla sanayide olumlu bir sürece girildiyse de özel sektör yeterli sermaye ve teknik altyapıya sahip olmadığından istenilen gelişme gösterilememiştir.
Sanayi faaliyetleri, 1950 yılından sonra devletçilik politikasının gevşemesi ve sermaye birikiminin hızlanmasıyla, sanayi alanının özel sektöre çekici gelmesi ve artan dış yardımların da etkisiyle yeni bir ivme kazanarak gelişmeye başlamıştır. 1960 yılından sonra başa geçen
darbe yönetimi kamu kesimine ağırlık veren bir sanayileşme politikasının izlenmesi ve ekonomik kalkınmanın planlara bağlı olarak sürdürülmesini öngörmüştür. Planlarda ithal ikameci bir sanayileşme politikası çerçevesinde yerli sanayinin korunması ön planda tutulmuştur. Yerli sanayi korunarak zamanla dış pazarlarla rekabet edecek düzeye getirilmesi hedeflenmiştir. Planlı dönemde ekonomik kalkınma için sanayileşmenin başlıca amaç edinildiği Türkiye ekonomisinde, 1980’li yılara girilirken birçok sorunun da büyüdüğü
1 [2] 3 4