– Senin Ka geri döndü, karfl›l›¤›n› verdi. Kalk, çünkü bu-
gün zafer ve evlenme günüdür.
Tap›na¤›n kap›s›nda Tua, Rames’i kendisini bekler buldu.
Bir ordu yürürmüfl gibi bir ses duyuyorlard›. Tua sordu.
– Ne oluyor?
– Abi’nin bize sald›rd›¤›n› san›yorum, dedi Rames.
Sonra Rames’in komutanlar›ndan ikisi koflarak içeri girdi
ve Abi’nin ordusundan bar›fl için haberciler geldi¤ini bildirdi.
Rames:
– Subaylar› ça¤›r›n, fakat dikkatli davran›n; bu bir oyun
olabilir, dedi. Gel Kraliçe, onlarla sen konuflabilirsin; çünkü
ben yaln›zca ordunun komutan›y›m.
Sonra iç avluya geçtiler, Kraliçe oturdu.
Abi’nin ordusundan gelen haberciler girdiler. Rames onla-
r›n aras›nda en büyük komutanlar›n ve en kutsal rahiplerin ol-
du¤unu gördü.
Tep’in en yüksek rahibi flunlar› söyledi:
– Dün gece, siz kamp›m›zdan ayr›ld›ktan sonra, bize Tan-
r›lar›n babas›ndan bir haberci geldi.
– Dur, dedi Tua. Ben kamp›n›zdan ayr›lmad›m. Ben hiçbir
zaman orada olmad›m. ‹ki y›ld›r M›s›r’da yoktum. Abi’yle ev-
lenmifl de¤ilim; çünkü ölümden kurtulmak için Memfis’i terk
ettim.
Yüksek rahip döndü ve arkas›ndaki adamlara bakt›.
– Ba¤›fllay›n, ama bu nas›l olabilir? dedi. Çünkü iki y›l, si-
zin, Abi’nin efli olarak aram›zda yaflad›¤›n›z› gördük.
166