XVI. YÜZYILDA SANAYİ VE TİCARET
Sanayi, hammaddenin işlenerek mamul madde haline getirilmesi anlamına gelmektedir. Bu haliyle sanayi, insanlığın ortaya çıkışından beri var olan bir faaliyettir. Çünkü en basit haliyle deriden giyecek bir ayakkabı yapmak da sanayidir, değirmende buğdayı un haline getirmek de sanayidir. Dolayısıyla her yerde olduğu gibi, Osmanlı toplumu da her türlü sınai üretim yapıyor, ihtiyaç fazlasını pazarlıyor ve üretemediği veya ihtiyaca yetmediği durumlarda da dışarıdan ithal ediyordu.
Osmanlı toplumu da bütün benzerleri gibi, birincil faaliyetler dışında, ikincil faaliyetler adı verilen sınai üretim de yapıyor ve bu işler istisnai durumlar dışında büyük ağırlıkla şehir ve kasabalarda yürütülüyordu. Arşiv belgelerinde sanayi tesisleri, daha çok vergi alınan gelir kaynakları olarak görülmüş ve bu yüzden de özenli bir şekilde kaydedilmiştir. Belgelerde kayıtlı; asiyab, bezirhane, yağhane, boyahane, şemhane, debbağhane, kirişhane, tophane, tersane vb. gibi tesisler o dönemin sanayi tesisleridir. Sanayi faaliyetleri içinde en önemli payı gıda ve
[1] 2 3