boyunca aramad›k yer b›rakmad›lar. Üçüncü gün, Tom onu
eski mezbahan›n yan›ndaki bofl f›ç›lardan birinde buldu.
– O yaflant› bana göre de¤il, dedi Huck. Kad›nca¤›z çok
iyi davran›yor; ama, her sabah belirli bir saatte uyanmak, y›-
kanmak, giyinmek... O giysiler içinde bunal›yorum. Kiliseye
de gitmek gerekiyor.
– Herkes öyle yafl›yor.
– Herkesten bana ne!... Bir de okula gitmemi istiyorlar!
Zenginlik bana hiç yaramad›. Benim için Bayan Douglas’tan
özür dile.
– Bunu yapamam. Biraz daha dayan›rsan, o yaflant›ya
al›fl›rs›n.
– Ben istedi¤im gibi yaflayaca¤›m. Zenginler gibi yafla-
mak istemiyorum. Ma¤aram›zda silâhlar var. Çete kurup soy-
guna bafllayaca¤›m.
– Huck zengin olmak; h›rs›zl›k yapmam›za engel de¤il...
– Do¤ru mu söylüyorsun?
– Tabi. E¤er sayg›n biri olmazsan seni çeteye alamay›z.
– Korsanl›¤a al›flm›flt›m ama...
– H›rs›zlar, korsanlardan daha sayg›n kiflilerdir. Ço¤u ül-
kede en üst s›n›flardan kiflilerdir. Herkese, “Tom Sawyer ‘›n
Çetesi çapulcu dolu” dedirtmek istemem.
Biraz duraklayan Huck:
– Bir ay daha o evde oturaca¤›m. Bakal›m bu duruma al›-
flabilecek miyim?
135