kald›r›p ma¤aradaki bir köfleyi ayd›nlatt›. Huck’a:
– fiu karfl› köfleye çizili fleyi görüyor musun? dedi.
– Haç iflareti o.
– 2 numaran›n nerede oldu¤unu anlam›fls›nd›r art›k.
K›z›lderili Joe’yu da burada görmüfltüm.
Huck, korkuyordu. K›z›lderilinin ruhunun orada dolaflt›¤›
kan›s›ndayd›. Tom, onun ruhunun haç olan yere gelemeyece-
¤ini söyleyince Huck’›n akl› yatt›.
Tom, b›ça¤›n› ç›kar›p kayan›n dibini kazd›. On, on befl
santim sonra b›ça¤› bir tahtaya dokundu. Tahtalar› kald›r›nca,
kayan›n alt›na do¤ru uzayan bir kovuk ortaya ç›kt›. Mumu tut-
tularsa da, kovu¤un sonunu göremediler. E¤ilerek kayan›n al-
t›na girdiler. Daracak tünel, sa¤a sola k›vr›larak uzuyordu.
Rastlad›klar› kuytu bir yerde hazine sand›¤›n› gördüler. Ya-
n›nda, deri k›l›flar› içinde iki tabancayla birkaç ufak tefek efl-
ya vard›.
Paralar› torbalara doldurdular. Delikten d›flar› ç›k›p kay›¤a
binerek köye vard›lar. Tom:
– Paray› Bayan Douglas’›n odunlu¤unun çat› aras›na sak-
layaca¤›z. Yar›n sabah say›p bölüflürüz.
Benny Taylor (Beni Tayl›r)’›n küçük arabas›n› getirdiler,
torbalar› içine koydular. Welshman baban›n evinin yak›n›nda
oturup dinlendiler. Yeniden yola ç›kacaklar› s›rada yafll› ada-
m›n sesini duydular:
– Hey, kim var orada?
130