kestiremezdi. ‹yi atla kötü at› ay›rt edebilen bu ülkede,
böyle bir at bütün flehri pefline takar ve herkesin e¤len-
cesi olurdu.
At›n sahibi olan genç D’Artagnan (Dartanyan) bunun
fark›ndayd› ve babas›ndan at› üzülerek alm›flt›. Babas›
at› verirken flöyle demiflti:
– O¤lum, bu at, senin baba oca¤›nda do¤al› on üç y›l
oldu ve o zamandan beri burada. Bu, senin onu sevmen
için bir nedendir. Onu hiçbir zaman satma. B›rak huzur
içinde ölsün. Ona yafll› bir uflakm›flças›na özen göster.
Soylu oldu¤un için kral seni kabul edecektir. Onun
yan›ndayken, befl yüz y›ldan beri tan›nan bir soyad› ta-
fl›d›¤›n› hiç unutma.
Bir adam cesaretiyle, yaln›zca cesaretiyle baflar›
kazan›r. fians›n›n kaç›p gitmesine izin verme. Zorluklar-
dan korkma; onlar› ara. Sana k›l›ç kullanmas›n› ö¤ret-
tim. Aya¤›na, gözüne, eline sa¤lams›n. Özellikle, dövüfl
yasakland›¤› zaman, bunu yapabilmek için iki kat daha
cesaretli olmak gerekir.
O¤lum sana yaln›zca on alt› alt›n, at›m› ve ö¤ütlerimi
verebiliyorum. Annen de bunlara ek olarak, haz›rlad›¤›
bir ilâc› verecek. Bu ilâç, yüre¤i da¤lamayan bütün yara-
lar› iyilefltirir.
Her fleyi gör. Her fleyi duy. Mutlu ve uzun yafla.
Yaln›z flunu ekleyece¤im: Monsieur de Tréville (Mös-
yö dö Tirevil)’i örnek al. Bir zamanlar komflumdu. Ço-
6