Passepartout yine alayla güldü:
— Bunlar› bana anlatmana hiç gerek yok!
Uflaktan ayr›ld›ktan sonra kamaras›na dönen Fix, düflünme-
ye bafllad›. Evet, genç Frans›z sonunda onun dedektif oldu-
¤unu anlam›flt›. As›l soru, acaba bunu efendisine de söylemifl
miydi? Yoksa onun suç orta¤› m›yd›?
Biraz sakinleflince, uflakla aç›kça konuflmaya karar verdi. ‹ki
seçene¤i vard›: Uflak efendisinin suç orta¤›yd› ve her fleyi bi-
liyordu; o zaman ifli zordu. Ya da soygunla hiçbir ilgisi yoktu;
bu durumda h›rs›zdan ayr›lmak kendi yarar›na olacakt›.
Yolculu¤un son günlerinde hava daha da sertleflti. Kuzey-
bat›dan esen rüzgâr, geminin ilerlemesini engelliyordu. Sallan-
t›dan midesi bulanan yolcular›n âdeta içi d›fl›na ç›km›flt›. Böy-
le giderse, gemi Hong Kong’a bir gün geç varabilirdi.
Öfkeli denizden etkilenmeyen tek kifli, Phileas Fog’du. Oy-
sa geciktikleri takdirde, Yokohama’daki gemiyi kaç›rabilirler-
di.
F›rt›naya sevinen tek kifli, Fix’ti. Fog, bu gidiflle dünya turu-
nu zaman›nda tamamlayamayacakt›.
30
5- 80 günde 16/04/2008 17:22 Page 30