ertesi sabah yerine, o akflam saat sekizde hareket edece¤ini
söyledi. Passepartout çok sevinmiflti:
— Harika! Efendim buna çok sevinecek. Hemen kendisine
haber vereyim!
Fix’in fazla zaman› kalmam›flt›. O anda Passeparout’a her
fleyi anlatmaya karar verdi. Böylece onu ikna ederek Phileas
Fog’u zor durumda b›rakabilirdi.
Frans›z’›n koluna girip onu bir meyhaneye soktu. Birlikte bir
masaya oturdular. Fix, k›s›k sesle;
— Benim kim oldu¤umu anlad›n›z m›, diye sordu.
— Elbette anlad›m, dedi Passepartout gülümseyerek.
— O hâlde size her fleyi anlataca¤›m.
— Ben her fleyi biliyorum, dostum. ‹flverenleriniz, bofl yere
masrafa girmifller!
— Öyle mi? Belli ki paran›n miktar›ndan haberin yok se-
nin.
— Hay›r var. Yirmi bin sterlin.
— Elli befl bin, diye düzeltti Fix.
— Ne! Yani Bay Fog bu kadar büyük bir bahse mi girdi
diyorsun?
— E¤er bana yard›m edersen, seni ödüllendiririm.
— Yard›m etmek mi! Bu ne küstahl›k! Bu adamlar efendi-
mi engellemeye mi çal›fl›yor?
— Ne demek istiyorsun, diye sordu Fix. Ufla¤›n söyledikle-
rinden hiçbir fley anlamam›flt›.
— Demek istedi¤im, bu, seni tutan kulüp üyelerinin planla-
d›¤› pis bir tuzak! Bay Fog dürüst biridir, Bay Fix. Bunu iyice
kafan›za sokun!
33
5- 80 günde 28/03/2008 16:58 Page 33