ettiniz, diye karfl›l›k verdi mart tavflan›.
— Sizin sofran›z oldu¤unu bilmiyordum. Üç kifliden
daha fazlas› için haz›rlanm›fl.
fiapkac› gözlerini iri iri açt› ve;
— Kuzgunlar neden yaz› masalar›na benzer, diye sor-
du.
Masan›n çevresindekiler bir süre sessiz kald›. Alice bu
s›rada kuzgunlar ve yaz› masalar› hakk›nda bir fleyler
hat›rlamaya çal›flt›ysa da pek bir sonuç alamad›. Sessiz-
li¤i ilk bozan flapkac› oldu. Alice’e do¤ru dönerek;
— Bugün ay›n kaç›, diye sordu. Saatini cebinden ç›-
karm›fl endifleyle süzüyor, arada bir sarsarak kula¤›na
tutuyordu. Alice, bir süre düflündükten sonra;
— Dördü, diye yan›tlad›.
— ‹ki gün geri kalm›fl, diye iç geçirdi flapkac›.
— Ne demek istedi¤inizi anlam›yorum, dedi Alice.
fiapkac› küçümser gibi bir tav›rla bafl›n› sallad›:
— Anlamazs›n tabii! fiimdiye dek hiç zamanla konufl-
tu¤unu sanm›yorum.
— Galiba hay›r. Yine de sabahlar› okula giderken
ço¤u kez zamanla yar›fl›r›m.
— Ah, flimdi anl›yorum. Yenilmekten hiç hofllanmaz o.
E¤er onunla aran iyi olsayd› saati istedi¤in gibi ayarlar-
d›. Diyelim ki sabahlar› dersin saat dokuzda bafll›yor.
Zaman›n kula¤›na flöyle bir f›s›ldaman yeter. Saat, göz
aç›p kapay›ncaya dek döner ve bir de bakm›fls›n bir bu-
çuk olmufl, yani yemek saati!
31
Z-Alice harikax 28/01/2008 13:24 Page 31