— Bu gerçekten de harika olurdu. Ama o saatte kar-
n›m daha ac›km›fl olmaz ki, anlars›n›z ya, dedi Alice dal-
g›n dalg›n.
— Bafllang›çta belki olmaz, ama saati istedi¤in kadar
bir buçukta tutabilirsin.
— Siz böyle mi yap›yorsunuz, diye sordu Alice.
fiapkac› bafl›n› dertli dertli sallad›.
— Nerede bende o flans! Geçen mart kavga ettik.
Kupa kraliçesinin verdi¤i büyük konserde ben de flark›
söyleyecektim. Daha birinci dörtlü¤ü bitirmemifltim ki
kraliçe birden, ‘Zaman› öldürüyor! Uçurun kellesini!’ diye
hayk›rmaz m›? O günden beri zaman, benim istedi¤im
hiçbir fleyi yapm›yor. Art›k saat hep alt›, dedi üzgün bir
sesle.
— Masaya bu kadar çok çay tak›m› kon-
mas›n›n nedeni bu mu?
— Evet, bu yüzden! Hep
çay saati oldu¤u için bula-
fl›klar› y›kayacak zaman olmu-
yor. Bu yüzden yer de¤ifltirip duru-
yoruz.
— Peki, en bafla döndü¤ünüzde ne olu-
yor? diye sordu. Ama mart tavflan› esneyerek;
— Konuyu de¤ifltirsek nas›l olur? Ben s›k›l-
maya bafllad›m. Bize bir öykü anlat, dedi. Ali-
ce:
— Ama anlam›yorum... Gerçekten de,
32
Z-Alice harikax 28/01/2008 13:24 Page 32