dairenin çevresi
circus
(sö:kıs) sirk
circumstance
(sökımstans)
olay, hal, durum
citizen
(sitizın) vatandaş,
yurttaş
city
(siti) şehir
civil
(sivil) medeni / sivil /
terbiyeli
civilization
(sivilizeyşın) me-
deniyet, uygarlık
civilised
(siv’ilayzıd) medeni,
uygar
claim
(kleym) hakkını isteme,
talep, iddia / hak iddia etmek,
sahip çıkmak / istemek
clam
(klem) istridye, midye
clan
(klen) kabile, klan
clap
(klep) el çırpmak, alkış-
lamak
clarify
(klerıfay) aydınlatmak,
açıklamak
clarinet
(klerinet) klarnet
clash
(kleş) çarpma / çarpış-
mak, şakırtı / uyuşamamak
class
(kla:s) sınıf, sosyal sınıf
classic
(klesik) değerli eser/
mükemmel, klas
classical
(klesikıl) klasik
classify
(klesifay) sınıflara
ayırmak
classroom
(klasrum) sınıf,
derslik
claw
(klo:) pençe / pençe at-
mak
clay
(kley) kil
clean
(kli:n) temiz, temizlemek
cleaner
(kliznı) temizleyici
clear
(kliı) açık / berraklaşmak
/ temizlemek, temiz, net
clergy
(klö:ci) rahipler sınıfı
clerk
(kla:k) sekreter, kâtip
clever
(klevı) zeki, akıllı
click
(klik) çatırtı / takırdamak
client
(klayınt) müvekkil,
müşteri
cliff
(klif) uçurum, kayalık
climb
(klaim) tırmanmak
clip
(klip) kırpmak / kesmek
cloak
(klouk) pelerin
cloak room
(klouk ru:m)
vestiyer
clock
(klok) saat (duvar, masa
saati vs.)
close
(klouz) yakın / dar / sıkı
/ son / kapalı
closet
(klozıt) hela / gardırop
cloth
(klot) kumaş, bez
clothe
(kloth) giydirmek
clothes
(kloudz) elbise
-34-
circus
