crossing
(krosing) geçiş / ya-
ya geçidi / bir yolla demiryolu-
nun birleştiği nokta
cross-section
(kros sekşın)
dikine kesit
cross-walk
(kros wolk) yaya
geçidi
cross word
(kroswö:d)
bulmaca
crouch
(krauç) çömelmek
crow
(krou) karga / sevinçle
haykırmak, ötmek
crowd
(kraud) kalabalık
crowded
(kraudıd) kalabalık
crown
(kraun) taç / taç giydir-
mek
crucial
(kru:şıl) çok önemli
crude
(kru:d) ham, kaba
cruel
(kruıl) gaddar, zalim,
acımasız
cruise
(kru:z) deniz gezintisi,
deniz seferi
crumb
(kram) kırıntı
crush
(kraş) ezmek, yok et-
mek
crust
(krast) kabuk (ekmek
vs.)
crutch
(kraç) koltuk değneği
cry
(kray) ağlamak / haykırış /
haykırmak, bağırmak
crystal
(kristıl) kristal
cub
(kab) aslan, köpek, vs.
yavrusu
cube
(kyu:b) küp
cucumber
(kyu:kambı) hıyar,
salatalık
cuddle
(kadı!) sarmak,
kucaklamak, sarılmak
culture
(kalcı) kültür
cunning
(kaning) kurnaz
cup
(kap) fincan, bardak /
kupa (sporda)
cupboard
(kabıd) dolap
cure
(kiu:) tedavi etmek,
iyileştirmek / çare, ilaç
curfew
(kö:fyu) sokağa çıkma
yasağı
curiosity
(kyuriosıti) merak
curious
(kyuıriıs) meraklı
curl
(kö:l) kıvrım, kıvırmak /
büklüm, saç lülesi
curly
(kö:li) kıvırcık
currant
(körınt) kuşüzümü
current
(karınt) akıntı, akım /
şu anki
curse
(kö:s) küfür etmek,
beddua etmek
curve
(körv) eğri, kavis / viraj
curtain
(kö:tın) perde
cushion
(kuşın) yastık
-44-
crossing