ing turk soz - page 23

biscuit
(biskit) bisküvi
bit
(bit) parça, kırıntı
bite
(bayt) ısırmak /
ısırış,lokma
bitter
(bitir) şiddetli, keskin,
acı
bitterness
(bitınıs) acılık /
sertlik
bizarre
(biza:) acayip, garip
black
(blek) kara, siyah
blackboard
(blekbo:d) yazı
tahtası, karatahta
blacken
(blekın) karartmak,
iftira etmek
blackmail
(blekmeyl) şantaj /
şantaj yapmak
black market
(blekma:kıt)
karaborsa
Black Sea
(blek Si:) Karadeniz
blade
(bleyd) bıçak, jilet / bı-
çak vs. ağız kısmı
blame
(bleym) ayıplamak /
kabahat, suç
blameless
(bleymlıs) kusursuz
blank
(blenk) boş, yazısız
blanket
(blenkıt) battaniye
blast
(bla:st) patlama / patlamak
blaze
(bleyz) alev, parlama /
tutuşmak, parlamak
blazer
(bleyzı) spor ceket
bleed
(bli:d) kanamak
bless
(bles) (birisi için) iyilik
dilemek / kutsamak
bless you
(bles yu) çok yaşa
blind
(blaynd) kör etmek / kör
/ stor, güneşlik
blindfold
(blayndfold) bağla-
yarak kapatmak
blind alley
(blaynd eli)
çıkmaz sokak
blink
(blink) göz kırpıştırmak
bliss
(blis) saadet, mutluluk
block
(blok) kütük, kaya, vs.
parçası / engel / tıkanma / tı-
kamak
blond
(blond) sarışın
blood
(blad) kan
blood curdling
(blad kördlin)
tüyler ürpertici
bloody
(bladi) kanlı / kanlan-
mış
bloom
(blu:m) çiçek / çiçek
açmak
blossom
(blosım) (ağaç) çi-
çek açmak
blot
(blot) leke / lekelemek
blotch
(bloç) büyük leke
blouse
(blauz) bluz
blow
(blou) (rüzgâr) esmek /
üflemek / darbe, vuruş
blue
(blu:) mavi
bluff
(blaf) yar, uçurum / sarp
/blöf
blunder
(blandı) hata, gaf
blunt
(blant) kör (bıçak, vs.),
kesmeyen
blur
(blö:) leke / bulaştırmak /
net olmamak
-24-
biscuit
1...,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22 24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,...319
Powered by FlippingBook