Untitled-4 - page 134

1783
n
Hekimbaşı Abdülaziz Efendi öldü (Eylül).
Hekimbaşı Abdülaziz Efendi
(1736 İstanbul
- 1783 İstanköy) : Lâtince tıp terimlerini ilk kez Türk-
çeye aktaran ve büyük formlardaki besteleriyle tanı-
nan hekim ve bestecidir. Çok iyi bir öğrenim gördü.Tıp,
müzik ve edebiyatta üstün yeteneklere sahipti.
1765’te III. Mustafa’nın hekimbaşısı oldu. I. Abdülha-
mit döneminde 1776’da görevinden uzaklaştırıldı.
Ölümünden birkaç ay önce Üsküdar kadılığına atan-
dıysa da, ileri gelen devlet adamlarını uluorta eleştir-
mesi üzerine İstanköy’e sürüldü.
Farsçadan ve İtalyancadan çeşitli çevirileri vardır.Ama
en önemli çalışması Hermann Boerhaave’nin Lâtince
yazılmış
Aphorismi de cognoscendis et curandis mor-
bis
(Hastalıkların Tanı ve Tedavi Yöntemleri Üzerine
Dersler) adlı kitabının
Kıtaat-ı Nekave fî Tercemet-i
Kelimat-ı Boerhaave
adlı çevirisidir. Lâtince tıp terim-
leri, ilk kez, değerli tıp bilgileri içeren bu kitapla Türk-
çeye girdi. Farsça ve Türkçe şiirlerini bir Divan’da top-
layan Abdülaziz Efendi’nin günümüze ulaşabilmiş beş
bestesi, onun aynı zamanda güçlü bir besteci olduğu-
nu ortaya koymaktadır. En ünlü yapıtı “Söyle güzel
ruh-i musavver misin” mısraıyla başlayan bayati yö-
rüksemasidir.
n
Kırım’da Osmanlı hükümdarı adına okunan
hutbe kaldırıldı (Aralık).
n
Gürcistan’da Tiflis Hanı Ergeli Han, Rus himaye-
sine girdi; böylece Rusya’nın burayı istilâsına
doğru yeni bir adım atıldı.
n
Jean Baptiste Hilaire İstanbul’a geldi.
Jean Baptiste Hilaire
(1753 Metz - 1822 ?):
Fransız gezgin ve ressam Hilaire, iki kez geldiği Os-
manlı Devleti topraklarına ait çizimleri, o dönemin
mimarisi ve yaşamı hakkında günümüzde önemli bi-
rer belge niteliğindedir.
Kostümleri içeren ve İstanbul halkının orijinal giyimle-
rine sadık kalarak çizdiği tipler arasında Musevî tüc-
car, Musevî kadın, simitçi, ciğerci gibi satıcıların yanısı-
ra bostancı, haseki, saray aşçısı gibi görevliler de bulu-
nur. Mimarî anıtlara ait çizimleri ise günümüze ula-
şan ya da ulaşmayan bazı yapıları o dönemki hâlle-
riyle yansıtması açısından önemlidir.
I. Abdülhamit’in bir guvaş portresini yaptığı bilinen Hi-
laire’in, ülkesine dönerken beraberinde götürdüğü kü-
çük tablo ve desenleri, daha önce basılan kitabın da
etkisiyle büyük ilgi çekmiştir.
I. ABDÜLHAM‹T DÖNEM‹ OLAYLARI
Klave, ‹stihkâm Okulu’nun kurulmas›nda büyük hiz-
metlerde bulundu. Osmanl› ordusunun modernleflme ça-
l›flmalar›nda görev almak isteyen Frans›z uzmanlar Tür-
kiye’ye gelmek istiyorlard›. Türk askerlerinin savafllarda
yenilgiye u¤ramalar›n›n en önemli nedeni olarak, ça¤dafl
savafl tekni¤ini bilmemelerinden kaynakland›¤›n› düflü-
nen Lüksemburg dükü, Girit veya Rodos adas›na bir bir-
lik yerlefltirmeyi istiyordu.
Frans›z hükûmeti de, bir miktar yetiflmifl Türk askeri-
nin Fransa’ya gönderilerek top, havan ve humbara yap›l-
mas›n›n ö¤retilebilece¤ini ileri sürüyordu. Dükün, e¤itim
yerinin adalardan biri olmas› önerisini kuflkuyla karfl›la-
yan vezirizam, düke olumsuz cevap gönderdi. I. Abdülha-
mit’i devirme plânlar› haz›rlad›¤› gerekçesiyle Veziriazam
Halil Hamit Pafla görevinden al›nd›ysa da onun yürüt-
mekte oldu¤u ›slahat faaliyetleri bir süre daha sürdürüldü.
Frans›z hükûmeti, Osmanl› hizmetindeki askerî uzmanla-
r›n› Eylül 1788’de geri ça¤›r›nca, bu okul hocalar›ndan
Gelenbevî ‹smail Efendi ile derslere devam edildi.
Y
‹RM‹
Y
ED‹NC‹
O
SMANLI
P
AD‹fiAHI
I
.
A
BDÜLHAM‹T
PAD‹fiAHLAR ALBÜMÜ
422
Jean Baptiste Hilaire taraf›ndan yap›lan bir gravür: Tophane ‹skelesi
1...,124,125,126,127,128,129,130,131,132,133 135,136,137,138,139,140,141,142,143,...144
Powered by FlippingBook