1776
n
Fransız General Baron de Tott, Fransa’ya döndü
(Mart).
François Baron de Tott
(1733 Champagne -
1793 Tarsca/Macaristan) : Macar asıllıdır.Topçu mü-
hendisi olarak eğitim gördü. Fransız elçisi Vergennes
ile birlikte İstanbul’a geldi ve bir süre elçilik tercü-
manlığı yaptı (1755). Daha sonra Kırım Hanlığı’nda
Fransız konsolosu olarak çalıştı (1767-1768). İstan-
bul’a dönüşünde Rus donanmasına karşı Çanakkale
Boğazı’nın tahkim edilmesini sağladı ve “Mühendis-
hane-i Berrî-i Hümayun”un kurulması için katkıda
bulundu. Kaynarca Antlaşması uyarınca Rusya’nın,
Fransa’dan, Osmanlı Devleti’ndeki uzmanlarını geri
çekmesini istemesi üzerine Tott, Fransa’ya döndü.
Bundan sonra çeşitli görevlerde bulundu ve devrim sı-
rasında Fransa’dan ayrılarak önce İsviçre’de, daha
sonra da Macaristan’da yaşadı. Anılarını “Mémoires
sur les Turces et les Tartares” (Türkler ve Tatarlar ile İl-
gili Anılar, 1784) adlı kitapta topladı.
n
İran’a savaş ilân edildi (2 Mayıs).
n
Mısır’da asi Zâhir Ömer, Kaptan-ı Derya
Cezayirli Hasan Paşa tarafından yenilgiye
uğratıldıktan sonra yakalanıp öldürüldü.
n
Valilerin maiyetinde bulunan ve türlü yolsuzluk-
ları, çapulculukları, eşkıyalıkları görülen leventlerin
ocaklarının kapatılması için bir ferman çıkarıldı.
n
İstanbul Bahçekapı’da I. Abdülhamit hayratının
yapımına başlandı (şimdiki 4.Vakıf Han’ın
yerinde).
I. ABDÜLHAM‹T DÖNEM‹ OLAYLARI
çimde yürütülmesinde arac› rolündeydiler. Uzun sü-
ren Osmanl›-Rus savafl› nedeniyle artan giderlerin
karfl›lanabilmesi için, valilerin buyruklar›yla âyan-
lar, para karfl›l›¤›nda atanmaya bafllad›lar. Verdikle-
ri paray› ç›karma çabas›na bulunan âyanlar, bu kez,
halk› koruma yerine bask› yap›p ezmeye ve sömür-
meye bafllad›lar. Hükûmet ise, herhangi bir ayak-
lanmaya meydan vermemek için, onlar›n bu tutum
ve davran›fllar›na ses ç›karmad›.
Bütün yöresel yönetimleri ellerine alan bu âyan-
lar, devlet hazinesine pek çok gelir elde ettikleri gibi,
yine hazineye ait vergilerle valilerin savafl ve bar›fl
dönemlerindeki maafllar›n› bizzat tahsil etmekte, an-
cak bundan valilere çok az miktarda para gönder-
mekteydiler. Küçük Kaynarca Antlaflmas›’ndan
sonra bu âyanlara karfl› hiçbir önlem al›nmam›fl,
böylece onlar, devlet içinde devlet gibi hareket et-
mekten geri kalmam›fllard›r.
Özellikle 1768 seferini izleyen y›llarda ülkedeki eyalet-
lerin esasen bozuk olan düzenleri iyiden iyiye bozulmufl-
tu. Valilerin her y›l atamalar› yenileniyordu.
Bu nedenle vilâyetlere atanan bu valiler, baflta veziri-
azam ve kethüdas›na ve di¤er gerekli kimselere para ver-
meleri gelenek hâline geldi¤i için, verdikleri paralar› gö-
revli bulunduklar› vilâyetlerden sa¤lamay› ön plâna al-
m›fllard›.
Devletin merkezî yönetiminin zay›flamas›
sonucunda Arnavutluk’taki sancaklar›nda,
XVIII. yüzy›l›n bafllar›ndan itibaren valilik-
ler, babadan o¤ula geçer bir durum alm›flt›.
Bunlar, ‹flkodra, Pizren, ‹lbasan, Yanya,
Ohri ve Avlonya sancaklar› idi-
ler. Bu durumu dikkate
alan I. Abdülhamit,
devletin bütünlü¤üne
ciddî zararlar verecek
olan bu yöntemin üze-
rinde durulmas›n› ilgililere emretti.
415
I. Abdülhamit’in
saltanat›n›n ikinci
y›l›nda ‹stanbul’da
bas›lan alt›n
Baron De Tott’un “Türkler ve Tatarlarla ‹lgili An›lar”
adl› kitab›n›n kapa¤›, 1784