1691
n
Sultan İbrahim’in üçüncü oğlu II. Ahmet, Edirne’de
tahta çıktı (22 Haziran).
Yirminci Osmanlı padişahı II. Süleyman 22 Haziran
1691’de öldüğü zaman, onun yerine tahta çıkan kü-
çük kardeşi (Sultan İbrahim’in üçüncü oğlu) Şehzade
II. Ahmet, 47 yaşındaydı. Sarayda eğitim görmüştü
ama hareketleri sınırlı olduğu, kafes içinde yaşatıldığı
için devlet idaresinde tecrübe kazanamamıştı.
Sultan II. Ahmet, evvelki padişahlar gibi İstanbul’da
Eyüp Sultan Camii’nde değil, Edirne’ye giderek orada-
ki Eski Cami’de kılıç kuşandı.Tahta çıkmasında birin-
ci derecede rolü olan Fazıl Paşa’yı da sadrazamlıkta
bıraktı.
n
Köprülü Fazıl Mustafa Paşa,
Salankemen Savaşı’nda şehit oldu
(19 Ağustos).
Salankemen Savaşı :
Sadrazam
Serdar Köprülü Fazıl Mustafa Paşa ko-
mutasındaki Osmanlı ordusu ile prens
Ludvig komutasındaki 100 bin kişilik
Avusturya ordusu arasında Tuna nehri ke-
narındaki Salankemen’de yapılan kanlı
savaşta, birçok yeniçeri ağası şehit oldu.
Fazıl Mustafa Paşa’nın, alnından giren bir
kurşunla şehit olması üzerine, etrafındaki
askerin “Serdar düştü” demesiyle, kaza-
nılmış durumda olan bir savaş kaybedildi.
Ordu hazinesi ile top ve cephane, Avus-
turya ordusunun eline geçti.Tuna nehrin-
de ise 800 kayık dolusu Avusturya’ya ait
erzak ve cephane, Osmanlılarca yakıldı.
n
Arabacı Ali Paşa, sadrazamlığa ve ser-
darlığa getirildi (30 Ağustos).
II. AHMET DÖNEM‹ OLAYLARI
Y
‹RM‹
B
‹R‹NC‹
O
SMANLI
P
AD‹fiAHI
I I
.
A
HMET
PAD‹fiAHLAR ALBÜMÜ
326
II. Ahmet
Salankemen Savafl›
SALANKEMEN SAVAfiI
II. Ahmet, padiflahl›¤› boyunca ‹stanbul’a hiç
gitmedi. Fatih Sultan Mehmet gibi cülus ve k›l›ç ala-
y› törenleri Edirne’de yap›ld›. II. Ahmet’in saltanat
y›llar›nda, ard› ard›na bozgunlarla sonuçlanan Avus-
turya-Macaristan savafllar› devam etti. Hicaz’da, Suri-
ye’de ayaklanmalar, Kuzey Afrika’da devletin önleyeme-
yece¤i kar›fl›kl›klar vard›.
FAZIL MUSTAFA PAfiA’NIN fiEH‹T DÜfiMES‹
Yeni padiflah tahta ç›kt›¤› zaman Sadrazam Faz›l Mus-
tafa Pafla, ikinci seferinin ilk savafl›n› veriyordu. Salanke-
men yak›nlar›nda düflman ordusu ile karfl› karfl›ya geldi.
K›r›m han› da 100 bin kiflilik bir ordu ile yaklaflm›flt›. Ku-
mandanlar, Faz›l Mustafa Pafla’y› K›r›m ordusu gelmeden
hücuma ikna ettiler. Mevcut kuvvetle savafl›n kazan›laca-
¤›ndan emindiler.
Sald›r› bafllad› ve ikindi üzeri çarp›flmalar çok fliddetlen-
di. Düflman çok a¤›r kay›plar verdi ve bozulmak üzereydi.
‹flte tam bu s›rada, Faz›l Mustafa Pafla’n›n aln›na bir kur-
flun isabet etti ve sadrazam kanlar içinde at›ndan düfltü. Bu
olay, bir anda savafl›n gidiflini, hattâ Türk tarihinin ak›fl›n›
de¤ifltiren bir felâket oldu. Asker flafl›rd›, cesareti k›r›ld›. Bü-
yük ordunun sanki bir anda ruhu kaybolmufltu. Durumu
ö¤renen Avusturyal›lar ise birden cesaretlenip, toparland›-
lar. Yeniden hücuma geçerek Türkleri püskürttüler. Böyle-
ce kazan›lmak üzere olan bir zafer, yenilgiye dönüfltü.