1736
n
III. Ahmet’in oğullarının sünnet düğününü anlatan
“Surname-i Vehbi” yazarı divan şairi Seyyit Vehbi
öldü.
1737
n
Avusturya-Rus ittifakı açıklandı ve Avusturya,
Osmanlılara savaş ilân etti.
n
Eski sadrazam Bosna Valisi Hekimoğlu Ali Paşa,
Batı’da Avusturyalılara karşı Banyaluka zaferini
kazandı (4 Ağustos).
Banyaluka Meydan Savaşı:
Hırvatistan’daki
Banyaluka Kalesi’ni kuşatan Avusturya ordusu ile Os-
manlıların elinde bulunan kalenin imdadına koşan He-
kimoğlu Ali Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu arasın-
da Banyaluka Kalesi önünde yapılan meydan savaşın-
da, Osmanlı ordusu karşısında şaşıran Avusturya ordu-
su ağır yenilgiye uğradı. Osmanlı ordusunun taarruzu ile
başlayan savaş, 10 saatte bitti. Bu imha savaşı sonun-
da yenilen Avusturya ordusunun kaybı 60 bin ölü ve esir,
15 top, 2300 çadır, 15 bin varil barut, çeşitli cephane,
silâh ve yiyecek oldu.
n
Veziriazam ve Serdar-ı Ekrem Silâhtar Seyyit
Mehmet Paşa’nın azliyle boşalan makama
Bender Seraskeri Muhsinzade Abdullah Paşa
getirildi (6 Ağustos).
n
Muhsinzade Abdullah Paşa azledildi; yerine Yeğen
Mehmet Paşa sadrazam oldu (19 Aralık).
1738
n
Osmanlı ordusu, Avusturyalılardan Mehadia ve
Orsova kalelerini geri aldı. Bunun üzerine Ruslar
da Özi ve Kılburun kalelerinden çekilmeye
mecbur edildi (15 Ağustos).
Mehadia Savaşı:
Şebeş üzerine yürüyen Osmanlı
ordusu ile Avusturya ordusu arasında Banat-Eflâk ara-
sındaki Mehadia’da yapılan ilk savaşta Osmanlı taarru-
zu karşısında Avusturya ordusu yenildi. Pek çok top, cep-
hane ve ganimet elde edildi. Semendire de kolayca Os-
manlıların eline geçti.
n
Hattat ve şair Nahifî, İstanbul’da öldü.
Nahifî:
İyi bir eğitim gördü, Hafız Osman’dan hat
dersleri aldı. Bir yandan hattatlık yaparken, diğer yandan
da önemli devlet görevlerinde bulundu. Elçi kâtibi olarak
gittiği İran’da Farsçayı öğrendi. Daha sonra maliye işlerin-
de çalıştı; maliye bakanlığı sayılan şıkkı sani defterdarlığı-
na kadar yükseldi. Muhammed Peygambere yazdığı ka-
side ve gazellerle rubailerden meydana gelen büyük ve
âşıkane gazellerinin yer aldığı küçük “Divan”ındaki şiirle-
riyle üstün bir şair sayıldı. Özgün buluşları, hayallerindeki
incelikler, söyleyiş ve dil yönlerinden Nedim ve Şeyh Ga-
lip ile kıyaslanacak değerde görüldü.“Hilyetül Envar”,“Ri-
salei Hızriyye” adlı yapıtlarından başka, Mevlâna’nın
6 ciltlik “Mesnevi”sini, mesnevi ölçüsüyle Türkçeye çevir-
di. Döneminde büyük övgüyle karşılanan bu yapıtı, Kahi-
re’de yapılan basımından (1851) yıllar sonra, Âmil Çele-
bioğlu tarafından yayımlandı (1969).
n
İstanbul yaşamı ve kişileriyle ilgili resimleriyle tanınan
ressam Jean Etienne Liotard, İstanbul’a geldi.
I. MAHMUT DÖNEM‹ OLAYLARI
SEYYİT VEHBİ
(? İstanbul - 1736 İstanbul)
Müderrislik ve kadılık yaptı. II. Ahmet döneminde şairler başı olan Osmanzade
Taip’in yakınları arasına girdi.Yayımlanmayan divanında topladığı şiirlerinde Na-
bi ve Nedim’in gazellerine öykünerek onlara nazireler ve tahmisler yazdı. Asıl
ününü III. Ahmet’in oğullarıyla birlikte 5 bin fakir çocuğun sünneti dolayısıyla dü-
zenlediği düğünü anlatan “Surname”si ile sağladı. Seyyit Vehbi’nin bu eserini Lev-
nî resimledi. Dilde bir sadelik göstermiş olmakla beraber, duyuş ve düşünüşte
hiçbir özgünlük gösteremedi. Faizî tarafından başlanan “Leyla ve Mecnun”u ta-
mamlayan Seyyit Vehbi’nin, III. Ahmet Çeşmesi’ne yazdığı musammat kasidesi,
şiirlerinin en bilinenlerinden sayılır. “Surname”si, Reşat Ekrem Koçu tarafından
günümüz diliyle yayımlanmıştır (1939)
Y
‹RM‹
D
ÖRDÜNCÜ
O
SMANLI
P
AD‹fiAHI
I
.
M
AHMUT
PAD‹fiAHLAR ALBÜMÜ
376
Metnini flair Seyyit Vehbi’nin yazd›¤›, resimlerini ise Levnî’nin yapt›¤›
Surname-i Vehbi’de yer alan Levnî’nin minyatürlerinden biri:
E¤lenceler sonras› saraya dönen III. Ahmet, Topkap› Saray›’nda.