en yak›n yel de¤irmenine sald›rd›. Yel de¤irmeni, elin-
deki m›zra¤›yla birlikte flövalyeyi ve at›n› da havaya kal-
d›r›verdi. M›zrak a¤›rl›¤a dayanamay›p k›r›l›nca, flövalye
ve at› birlikte tarlan›n bir kenar›na f›rlad›lar. Öylesine
sert düflmüfllerdi ki, Don Kiflot hiç k›p›rdamadan yerde
yat›yordu.
Sanço, efle¤ini h›zla sürerek efendisinin yard›m›na
kofltu.
– Ah senyör, sizi uyarm›flt›m. Bunlar›n yel de¤irmeni
oldu¤unu söylemifltim.
– Hay›r, bunu büyücü Freston (Friston) yapt›. Beni ki-
taplar›mdan yoksun eden büyücü, yenme onurunu elim-
den almak için, devleri yel de¤irmeni flekline soktu. Ba-
na düflmanl›¤› böylesine büyüktür.
Seyis, efendisinin aya¤a kalk›p at›na binmesine yar-
d›m etti. Yine yola koyuldular.
Gece olmufltu. O geceyi bir a¤ac›n alt›nda geçirdiler.
– Sanço heybene bak bakal›m, yiyecek bir fleyler var
m›? diye sordu Don Kiflot.
– Bir parça peynir, bir bafl so¤an ve kuru ekmek var.
Bunlar sizin gibi yi¤it bir flövalyeye uygun de¤il efendim,
diye yan›tlad› Sanço.
– Hiçbir fley bilmiyorsun Sanço. fiunu ö¤renmelisin
ki, gezgin flövalyeler bir ay yemek yemeden dolaflabilir-
ler. Ne bulurlarsa onunla yetinirler. fiimdiye dek, pek çok
roman okudum. Hiçbirinde gezginci flövalyelerin dört
bafl› mamur bir sofrada yemek yedi¤ine rastlamad›m.
10