Don Kiflot coflkuyla yolda giderken, karfl›dan atl› bir
tüccar grubunun geldi¤ini gördü. Onlar› haydut sand›¤›
için üzerlerine sald›rd›. Tüccarlar, Don Kiflot’un saçma
sapan konuflmas›n› duyunca, ona iyi bir ders vermek is-
tediler. Her taraf›n› yara bere içinde b›rak›p yollar›na de-
vam ettiler.
Don Kiflot, kendisine gelince kasabas›na döndü. Ka-
saban›n iyi yürekli rahibi ve berberi onun yaralar›n› sar-
d›lar. Don Kiflot’un okudu¤u kitaplar› yakt›lar. Ama Don
Kiflot, kitaplar›n›n sihirbaz taraf›ndan yok edildi¤ini dü-
flündü. Yeniden uzaklara gitmesi gerekti¤ine karar verdi.
Ancak, bir seyise gereksinimi vard›. Seyisi olmas› için,
komflular›ndan iyi yürekli bir adamla konufltu. Ona; se-
yisli¤i kabul ederse; günün birinde bir ada ele geçirip
kendisini oraya vali olarak atayaca¤›n› söyledi.
Ad› Sanço Panço olan köylü, flövalyenin seyisi olma-
ya karar verdi. Kar›s›n› ve çocuklar›n› b›rak›p Don Ki-
flot’la birlikte köyden ayr›ld›lar. K›sa sürede, oldukça
uzun bir yol ald›lar. Sanço Panço, omzunda heybesi ve
flarap kab›yla, efendisini izliyor; onun sözünü etti¤i ada-
ya vali olmak için sab›rs›zlan›yordu. Sanço Panço:
– Say›n flövalye, sak›n bana verece¤iniz aday› unut-
may›n, dedi. Ada ne kadar büyük olursa olsun baflar›yla
yönetebilirim.
Don Kiflot:
– Tasalanma dostum. Bu bir gelenektir. Ben de bu
gelene¤i bozmam, yan›t›n› verdi.
8