46
lığı’ndan aldılar. 395’te Bizans’ın, daha sonra
da sırası ile Sasani, Arap, Danişment, Ana-
dolu Selçukluları, Harizm Türkleri, İlhanlılar,
Eretna Bey, Kadı Burhaneddin, nihayet 1393’te
Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı Devleti
sınırları içine alındı. 1402’den sonra Çelebi
Mehmet’in eline geçen kentte birçok Osmanlı
şehzadesi yönetici olarak bulundu. Bu dö-
nemde merkezi durumunu koruyan Amasya,
1839’da Sivas vilayetine bağlı 4 sancaktan bi-
rinin merkezliğini yaptı. Kurtuluş Savaşı sıra-
sında ilk Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri’nden
birisi burada kuruldu. Mustafa Kemal, Türk
Milletine ilk genelgesini bu kentte kaleme al-
dığı gibi, Osmanlı Hükûmeti temsilcisi Salih
Paşa ile Heyet-i Temsiliye adına yine bu
kentte buluşarak ünlü protokolü imzaladı.
Cumhuriyet döneminde il merkezliğini ko-
rudu. Antik Çağ’da yaşamış Amasyalı tarihçi
Strabon’un sözünü ettiği Amasya’daki kale,
saray, mezarlar ve köprülerden Harşane Kalesi
diye bilinen kale, Hititler zamanında inşa
edildi. Pontus, Roma, Bizans, Anadolu Sel-
çuklu ve Osmanlı dönemlerinde eklemeler ya-
pıldı ve onarımdan geçirildi. Kalenin Yeşilırmak
kıyısına inen surlarının bazı bölümleri bugün
de ayaktadır. İç kaledeki saraydan yalnızca teras
ve destek duvarları kalmıştır. Kale eteklerin-
deki Pontus krallarının mezarları (MÖ 3. yüz-
yıl) oldukça yıkık durumdadır. Strabon’un