339
• ölü mevsim:
Al›flveriflin ya da iflin durgun oldu¤u zaman.
Bizim iflimizde k›fl aylar› ölü mevsimdir.
• ölüm kal›m meselesi (savafl›):
Yok olma ya da yaflama sonucunu verecek önemli du-
rum.
Bu bir ölüm kal›m meselesiydi.
• ölümle burun buruna gelmek:
Ölümle sonuçlanabilecek denli büyük bir tehlikeyle kar-
fl›laflmak.
Otomobilimiz yoldan ç›k›nca ölümle burun buruna gel-
dik.
• ölümlü dünya:
Sonunda ölece¤imiz dünya.
fiu ölümlü dünyada biraz gülün, e¤lenin.
• ölümü göze almak:
Elde etmek istedi¤i bir ifl u¤runa ölümden korkmamak.
Bunu yaparken ölümü göze alm›flt›.
• ölümüne susamak (koflmak):
Ölüm getirecek tehlikeli bir davran›flta bulunmak.
Ölümüne mi susad›n, bu kadar h›z yap›l›r m›?
• Ölümün ötesi kolay:
As›l s›k›nt›lar, yaflad›¤›m›z bu dünyadad›r, anlam›nda
kullan›l›r.
Ölümün ötesi kolay da yaflamak zor.
• Ölünün körü:
bk. Elinin körü!
• ölüp ölüp dirilmek:
Sonunda geçmifl olan, çok s›k›nt›l› ve ac› verici durum-
lara arka arkaya düflmek.
Arka arkaya deprem olunca ölüp ölüp dirildik.
Deyimler/322-342 21/07/2010 21:01 Page 339