334
• oral› (bile) olmamak:
‹lgilenmemek, ald›r›fl etmemek, umursamamak, önem-
sememek.
Arkamdan seslendi, ama oral› bile olmad›m.
• ortada kalmak:
1.
Bar›nacak yer bulamamak.
Evimiz depremde y›k›l›nca ortada kald›k.
2.
‹ki fley aras›nda kalmak.
Ö¤renimini yurt d›fl›nda ya da yurt içinde yapma ko-
nusunda ortada kalm›flt›.
• ortadan kald›rmak:
1.
Saklamak.
Yapt›¤› resimleri ortadan kald›rd›.
2.
Yok etmek.
fiu k⤛tlar› ortadan kald›r.
• ortadan kaybolmak:
Kimseye belli etmeden gitmek.
Birden ortadan kayboldu.
• orta hâlli:
Ne zengin ne yoksul olan kimseleri nitelemek için kulla-
n›l›r.
Orta hâlli bir kimseydi.
• ortal›¤› birbirine katmak:
Kargafla ç›karmak.
Ortal›¤› birbirine katt›, sonra da çekip gitti.
• ortal›k a¤armak:
Sabah ayd›nl›¤› bafllamak.
Uyand›¤›mda ortal›k a¤ar›yordu.
• ortal›k düzelmek:
Toplum içindeki kar›fl›kl›k bitmek.
Biraz sabredin, ortal›k düzelecek.
Deyimler/322-342 21/07/2010 21:01 Page 334