341
• öne sürmek:
1.
Bir kimseyi ilk önce eyleme geçmesi için önermek.
Bu ifl için onu öne sürmüfllerdi.
2.
bk. ileri sürmek.
• önüne düflmek:
Bir kimseye yol göstermek amac›yla k›lavuzluk etmek.
Önüne düflüp onu istedi¤i yere götürdüm.
• önüne geçmek:
1.
Önünde bulunmak.
Önüne geçip konuflmaya bafllad›m.
2.
Önlemek.
Hükûmet, yoksullu¤un önüne geçmek için çal›fl›yor.
• önüne gelen:
Karfl›s›na ç›kan, herkes.
Önüne gelenle arkadafll›k yapma.
• önüne katmak:
O önde, kendisi arkada gitmek.
Onu önümüze kat›p yürüdük.
• önünü kesmek:
bk. yolunu kesmek.
• önü s›ra gitmek:
Önünde, k›sa bir aral›kla gitmek.
Kardeflim önüm s›ra gidiyordu.
• Öp baban›n elini:
Beklenmedik bir durum karfl›s›nda “fiimdi ne yapaca-
¤›z?” anlam›nda söylenir.
Otomobil bozuldu. Öp baban›n elini.
• öpücük kondurmak:
Hafifçe öpmek.
Aln›ma bir öpücük kondurdu.
Deyimler/322-342 21/07/2010 21:01 Page 341