373
• silah çekmek (birine):
Bir kimseyi silahla vurmaya kalk›flmak.
Silah çekince herkes korktu.
• silah alt›na almak:
Askerlik görevine ça¤›rmak.
Onu silah alt›na alm›fllar.
• sil bafltan:
Yeniden.
Ödevini sil bafltan yapmak zorunda kald›.
• silip süpürmek:
1.
Hepsini yemek.
Sofrada ne varsa silip süpürdü.
2.
Hepsini al›p götürmek.
Sel sular› köyü silip süpürmüfltü.
• sinek avlamak:
‹fli ya da müflterisi olmay›p bofl oturmak.
Bütün gün sinek avlad›k.
• sinekkayd› (t›rafl):
Özenle yap›lan (t›rafl).
Berbere gidip sinekkayd› t›rafl oldu.
• sinekten ya¤ ç›karmak:
Olmayacak fleylerden yarar sa¤lamaya çal›flmak.
Sinekten ya¤ ç›karma çabas› içindeydi.
• sineye
(*)
çekmek:
‹stenmeyen bir duruma katlanmak.
Arkadafl›n›n kötü davran›fl›n› sineye çekmiflti.
• sinirine dokunmak (bir durum birinin):
Sinirlendirmek, hofluna gitmemek.
Onun da gelmesi sinirime dokunuyor.
(*) sine:
Gönül, yürek.
Deyimler/364-384 21/07/2010 21:01 Page 373